bahama kuşkusu

entry1 galeri
    1.
  1. Altıkırkbeş yayınlarının Mart 2011'de çıkardığı muhteşem türk edebiyatı serisidir, ve 8 kitaptan oluşmaktadır. Şimdilik.
    Serinin içinde olan sekiz kitabında hepsi okunası kitaplar, ancak okurken yüzeysel olunmaması gerekiyor. tüm kitaplar derin bir kargaşa içerisinde. gerçekten kuşku ve soğukluk dolu. bu kitapları okurken harikalar diyarına geçmeyi değil pis bir yol üstü tuvaletin pisuvarında hissedin kendinizi. bahama kuşkusu bu kadar.

    Kitaplar sıralamak gerekirse,

    Veronica Pompa istiyor
    Mehmet Ada Öztekin tarafından kaleme alınan ve kendi tabiriyle bir ‘Kadiköy Western’i olan bu kitap belirli bir giriş-gelişme-sonuç bölümüne sahip olmadan, gelişme bölümünde bir kesit sunuyor. Kitap zaten kısa olduğu için, daha fazla hakkında bilgi vererek gazını kaçırmak istemediğimiz bu öykü, okuyucuya farklı bir deneyim sunmayı vaat ediyor.

    KTN: Kişisel Toplantı Notları
    Başta, Kaybedenler Kulübü’nü izleyen ‘abi hiçbir kız bize bakmıyor, kimse beni anlamıyor ama gideyim sinemada Cansu’ yla yiyişeyim’ diyerek ortalıkta gezmeye başlayan, facebook duvarlarında aforizmalar paylaşan lise 2. sınıfların ellerinde gördüğümüz bu kitap, oturup adam akıllı okunduğunda sizi ters köşeye yatırıyor. Altıkırkbeş editörü Kaan Çaydamlı’nın kaleme aldığı KTN yani Kişisel Toplantı Notları, yazarın kısa öykülerinden ve hayat kesitlerinden oluşan derin ama sıkmayan bir yapıt. Bir öykünün Antalya Koyu Siyah’da yazılmış olması da bizi duygulandıran ögeler arasında.
    “gerçekten öyleydi, inanın.

    uzun, ışıksız ve soğuk bir yoldu, elini adamın göğsünde ısıttı. sonra sevişelim dedi, doğurmak istiyorum kendimi!

    hiçbir kadın doğuramaz(mı)

    beni yeniden!(?)”

    Füg: intihar Notları
    Şenol Erdoğan‘ın başlıksız kısımlar halinde yazdığı, bazen öykü, bazen şiir ama çoğunlukla deneme olan parçaların güzel bir bileşimi. Dylan Thomas ve Jack Kerouac gibi 6.45′ten pek çok kişiyi etkileyen insanlar gibi, kitabın atfedildiği k.’ya yazılmış bir kısımlar var olmasına var ama yine de intihar her yerde.

    “”bazan” demiştim, -bilirsin- “bir kadeh rakı, 44′lük bir wesson etkisi yaratabilir.” Öyle olmadığını bildiğimin farkındaydım ama aynı anda teşbihin anlamını yitirdiğinin ve cümlenin bensil doğruluğunun farkındaydım. “

    Not: Depresifseniz elleşmeyin.

    Gregor: Evdeki Gergedan
    Başlıktan da anlayabileceğiniz üzre, evde bir gergedan var. Üstüne üstlük albino, sevişmeleri dinlemekten hoşlanıyor ve iletişim kurmak istediği tek kişi Tek Tüy (bir karga). Kişisel alanına saygı duyulmasını isteyen bu korkunç gergedanı anlatan dizelerden bir örnek:

    “Sorunlarını lafı uzatmadan söylerdi.

    Çok kendi kendine.

    Çok gece gece.”

    “Arada bana küfür ettiğini biliyordum.”

    Siyaha Övgü
    Kitap Berkeley mezunu sağlam müzisyen Çağrı Erdem tarafından yazıldı. Kitap, serinin diğer kitapları gibi farklı. Ortalama bir kitap olduğunu söylemek gerekiyor, ama okuyan ya çok beğeniyor, ya da soru işaretleriyle kalıp kitap hakkında pek de iyi konuşmuyor. Kitabın “şiirimsi” bir kitap olduğunu söyleyebiliriz. Kitaptan mükemmel bir alıntı:

    “Bana şu çektiğin şeylerden 5-10 paket daha ver

    Bir de içkimi tazele ve

    Zihnimdeki sorumluluklardan arındır beni.

    O zaman aklın ve hayalin alamayacağı şeyler üstlenebilir,

    veya, en azından

    inanabiliriz.

    Bir düşün sen.”

    Kutsal Penis ve işe Yaramaz Kafatası
    Benim için serinin en güzel kitabı. Yazar, Arman Kal, kendine biri “harikalar(!) diyarı” yaratmış. Kitabın içine girdiğinizde bitirene kadar ister-istemez çıkamıyorsunuz. Kahramanımız Kutsal Penis’e dönüştükten sonra işler iyice güzelleşiyor ve kitap adeta felsefi bir kitaba dönüşüyor. Kitabı okuyunca Alice’in -aslında bu kitabın kahramanlarından değil- o kadar da masum olmayacağını göreceksiniz.

    “Ayaklarımın dibine kadar sokuldu ve “bugün, yarın, dün, geçmiş, gelecek, an hadi kalksana lan” dedi ve yığılıp yere düştü.”

    Bu kitap, kesinlikle bir Kaybedenler Kulübü tribi.

    Koza
    Kitap, ismi çok güzel olan, Sevgi Saygı imzası taşıyor. Diğer yedi kitaba göre Koza, olay örgüsüne en çok sahip olan kitap.. Bir kadın, uzaktan tanıdığı bir arkadaşının cesediyle baş başa kalıyor. Sahipsiz cesedin ailesine ulaşma sürecini ve cesedin, Tarık’ın, başına neler geldiğini araştırmasını anlatıyor. Bu süre içinde iyice Tarık’ın evine yerleşen kahramanımız, evde Tarık hakkında bir iz bulmaya çalışıyor.

    Ayrıca Sevgi Saygı, kitabı birkaç yan hikaye ile iyice güzelleştirmiş.

    “A, evet” dedim, “tanıyorum tabii… Arkadaş…”

    “Sizin arkadaş” dedi, ” ve bir es verdi, “Ölmüş”

    “Neden ben? O kadar da yakın arkadaşım değildi. Ailesini falan arasanız” dedim.

    “Bir tek sizin numaranızı bulduk” dedi.

    “Öleli üç gün oldu ve hayatım tam bir cehenneme döndü.”

    it
    Kitap Devrim Altıkulaç tarafından yazıldı. Bu kitap yazarın serideki 2. kitabı. Kitap, Köpekler, Orospu Çocukları ve Av olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Devrim Altıkulaç, Gregor: Evdeki Gergedan’a göre bence daha iyi bir iş çıkarmış. Okurken kitaba vuruluyorsunuz. Ayrıca kitabın görselleri mükemmel olmuş.

    “Onlar dindar, liberal ve aydın gibiydiler. Her birinin ait olduğu benzer kümeleri vardı. Ben çoktan küme düşmüştüm.”

    “Adam barda korktu, ‘Buradan sağ çıkılmaz’ dedi. Oysa çıkılırdı. (ya da çıkılmazdı). Ben çıkmamayı denemiş, çıkmıştım.”

    Son olarak, tüm bu mükemmel tasarımların Erol Egemen’e ait olduğunu söylemeden geçmeyelim.

    Saygılarım iyi okumalar emsi donalds...
    0 ...