önemli bu. niyet ne kadar iyi olursa olsun, eylemin değerini zamanlaması belirliyor.
tanıdığım bi abi anlatıyor; bunların mahallede bir adam var, oğlunu sünnet ettirecek, gariban işi, mahalle düğünü, komşulardan biri de güzel saz çalıyor türkü söylüyor falan. gidip bu adamdan rica ediyor, "bizim oğlanın sünnetinde iki tangırdatıp, söyler misin?" diyor, öbürü kabul ediyor hemen. neyse işte, düğün günü geliyor, arayıp tarıyorlar ama bizim musikişinas abimiz ortalıklarda yok, herkesin tadı kaçıyor tabi. bunlar teyple, kasetle bitiriyorlar düğünü ki bizim sazların efendisi beliriyor köşede, sarhoş. saat olmuş 2, bu geliyor bir elinde sazı, öbür elinde bira torbası, "yav nereye gidiyorsunuz, saz çalıcaz daha türkü söylicez" diyor, düğün sahibi abi kendisini sakince yanıtlıyor, "bu saatten sonra çalacağın sazı da sikeyim, söyleyeceğin sözü de sikeyim senin."