insandaki denge psikolojisi, mevcut yaşama ne kadar müdahale eder tam olarak kestirmek hayli güç.
bir hikayeyi yazmak, bozmak. sonra yeniden yazmak. her yazılan hikaye oynamak yerine sadece okumak ve itaat etmek eylemlerine gebeyse her şey olduğundan daha cazip ve tutarlı geliyor. başka şeyler düşünmek hayatın geri kalanında takılı kalan hayata dahil olmak istemez. istemezsin ya da.
kurgulanmış bi' düzen, ruhu ve bedeni kısıtlı zaman diliminde rahatlatmak, milyonlarca canlının kalabalığından uzak bi' kaç kişiyle oynanan bi oyun.
haliyle başını çevirip bakmıyor insanoğlu. belki yetiyor hissi, belki korku.
hikayenin ömrü ile insandaki büyüme kompleksi arasındaki orantı basit bi ivmeyle sabitlenmemiş ise. hayatın geri kalan parçaları tarafından hikayeye bi müdahale söz konusu oluyor. insan yine kaçıyor. insan yine korkuyor.
nasıl başladığınıza ya da nasıl devam ettirdiğinize bakmıyor tanrı size acı çektirmek için. acıyı ve ızdırabı kendi yarattığı için insanoğlu, tanrı bile bu durumu kıskanıyor. tanrılarda kıskanır mı?
önemli olanın sonuç olduğunu bi' kez daha öğreniyor, yeniden öğreniyor baş kahraman. daha duru. daha sade.
bi romanın sonunu ne kadar merak etse de insan, son sayfayı açıp okumasının hiç bi anlamı yok.
istifleyip ruhunu bi köşeye siner bekler ve korkmaya devam edersin. sonunu tahmin ettiğin bi' hikaye ne kadar canını yakar ya da ne kadar mutlu ederki insanı. "geçer süngüler namluya ve başlar gece devriyesi jandarmaları" ve gülümsemeye kaldığın yerden devam edersin. yine duru, yine sade ve onun gibi çocuksu.