bu gece çok uzun bir süre sonra rahat uyudum.
bişiler taşımadan yük olmadan omuzlarımda.
ruhumun hafifliğini hissettim. ağlamadım yada gözlerim şişmedi, üzülmedim. gözümün önüne sahneler gelmedi.
hayatımda yalan olduğunda her şeyin iğrenç olduğunu gördüm. ne yaparsam yapayım yalan söyleyemeyeceğimi gördüm. yalanın bana yakışmadığını gördüm.
hırçın sinirli agresif ve karmaşık değildim bu gece.
içimden en sevdiğim şiiri okuyarak uyudum.
içimden hep iyilik geliyor yaşadığımız dünyayı seviyorum kin tutmak benim harcım değil çektiğim tüm sıkıntıları unuttum parasız pulsuzum ne yazar gelecek güzel günlere inanıyorum.
benim küçücük ellerim var ve kalbimizin yumruğumuz büyüklüğünde olduğunu düşününce küçükte bi kalbim var.
o yüzden birilerini hayatıma kolay kolay dahil edemiyorum.
bana dokunulduğunda aslında kötü hissediyorum ama bu anlaşılmasın diye cömert davranmaya çalısıyorum.
uzaktan sevmeyi öğrettim kendime ben dokunmadan sadece gözlerinle. öyle olunca kalbine işliyor çünkü. bedenine değil.
garip bi insan oldum hep anlamlandırılamayan bunu farklı olmak için yapmadım o an içimden geldi ve ben engel olmadım.
şimdi çok sakinim öyle gelsen sakinliğime uyuyakalırsın.
gülüyorum her yere gülücükler saçıyorum bu sabah üstelik.
çünkü kaybettim kaybolduğum beni buldum ve bugün ona sıkı sıkı sarıldım.
ve söz verdim ona bir daha seni üzecek bir şey yapmayacağım diye.
saçlarımı sevdim,yanaklarımı sıktım. ve aynada kendime göz kırptım.
hayatta sen ne istersen neyin olmasına izin verirsen o olur ne istediğini artık biliyorsun dedim.
kalbini kırdığım insanlar olabilir yada kalbimi kıranlar ama şuan hepsine sıkı sıkı sarılıp kocaman bi buse kondurup şebnem ferahın dediği gibi büyüyorum sizinle diyebilirim.
ve bundan sonraki hayatımın en güzel bölümünü planlayacağım.
lacivert kalem etegim beyaz gömleğim ayakllabılarım uçları dalgalı sarı saçlarım elimde cübbem kendinden emin ve etrafındakilere gülücükler saçarak müvekkilimin ailesine iyi haberi verdikten sonra telefonu açıp hayatımın insanının sesini duyacağım. ve ona '' denizcim hadi hazırlan seni almaya geliyoruz oğlummmm'' diyip kapının önünde beni bekleyen eşime kocaman sarılacağım. sonra hayatmın iki müthiş erkeği ile gülerek şarkılar söylerken arabamızda, bugünleri hatırlayıp kendime teşekkür edeceğim.
ve hayatımı tüm insaların gülümsemesine, deniz adlı küçücük bir meleğin mutluluğuna adayacağım ve içinde kaybolup bana en değerli hediyeyi veren gözlerinde dünyayı görebildiğim erkeğe.
işte bu yüzden şimdi bir serçe kadar hafif ve en sevdiği oyuncakla oynayan bi çocuk kadar mutluyum...