abdülkadir geylani

entry42 galeri video3
    17.
  1. rivayete göre kendisi 2 metre boyunda ve 36 kiloda imiş. yani tıbben yaşaması imkansız... yani sünnetullah'a tamamen aykırı bir yaşam formu. yani allah'a hakaret.
    bir de kendisinin meşhur tavuk hikayesi vardır, tavuğa ''kum biiznillah'' yani allah'ın izni ile kalk der ve pişmiş tavuk ayaklanır, ölüleri diriltir, onlara cehennemi gösterir, zikre başlamadan mescidde uçar kaçar... daha binlerce allah'a hakaret içeren mitolojik hikaye. tabi ki kendisi bunlardan ne kadar teberri henüz araştırmadım. tabi Sırrü'l Esrar az da olsa fikir verse de Futuhu'l Gayb adlı eseri mükemmel fıkhi çözümlemeler, sosyal tespitler içeren bir kitap. ama bu kadar zırva nasıl oldu da geylani'ye nispet edildi? onun cevabı ise hiç zor değil, eğer ki islam tarihinde yolunuz basra, kufe, bağdat, şam gibi yerlere düşmüş ise, üzerinize kondurulan mitolojik hikayenin haddi hesabı olmayacaktır. nitekim kendisi bağdat'ta yaşayıp orada öldü.

    ya gavs deyip abdülkadir geylani'den ve ya vs. birinden yardım dilemek, minnet istemek çok açık ve net bir şekilde şirktir ve tevili yoktur. televizyonlara çıkıp binlerce milyonlarca insanı ardından sürükleyen insanların kafa sayılarının çokluğu onları haklı kılmıyor, çünkü mekke'de müşrikler de peygamberden sayıca üstünlerdi. ya gavs deyip halen daha abdülkadir geylani'nin kendisine yardım edeceğini sananlara ahkaf suresi 5. ayetini öneriyorum,

    --spoiler--
    Allâh'ı bırakıp da kıyâmet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kimdir? Oysa onlar, bunların yalvardıklarından habersizdirler.
    --spoiler--

    ayetin son cümlesi ne diyor? oysa onlar yani geylani; bunların tapınmalarından, çağırmalarından habersizdirler. geylani hepinizden habersiz, herkesten habersiz...
    ya ali demeyin; çünkü habersiz,
    ya huseyn demeyin çünkü o da habersiz;
    hele ki ya muhammed demeyin, o da duyamaz sizi.
    bu kur'an'i bilinci lütfen ama lütfen önce kendinize, sonra ailenize ve çevrenize taşıyın. size bunları savununca vahabi diyeceklerdir, bana çoklukla diyorlar; tevhid hassasiyetinin adını vahabilik koyanları allah'a havale ediyorum. ben falan mezhebin, falan şeyhin falan şıhın sözünü değil, bizzat allah'ın ayetini referans alarak savunuyorum bunu. çünkü kendisinden başkasını bana aracı kılan tanrı'ya inanmanın hiçbir mantığı yoktur, çünkü kur'an bununla yani aracılarla savaşmaktadır.

    geylani'ye geri dönelim; kendisi ne şeriftir ne de seyyid. şu islam tarihinde kendisine şeriflik, seyyidlik yapıştırılan adamları saysak ümmetin kendisi kadar eder; bu peygamber ümmetin babası olmak için mi geldi? kendisinin seyyid olduğunu söyleyen hiç kimseye inanmayın onların hangi şartlar da ''seyyidlik'' sıfatını kendine yapıştırdıklarını da kendi başlığında anlatacağım.

    eğer ki bu kadar saçmalık, bu kadar şirk unsuru bizzat geylani'nin kendisinden kaynaklanmıyorsa ki benim eserlerine baktığımdaki öngörüm odur; geylani ile kendisi ya gavs olarak çağrılan geylani arasında hiçbir bağ yok. ayrıca kendisi sıkı bir hanbelidir. hanbeliliğin bu şirk unsurlarına olan bakışı diğer imamlara nazaran daha katıdır. bu bir çelişki değil mi?
    kendisi allah adına hizmet etmiş değerli bir islam büyüğüdür bu hakkı teslim edelim ama bu hakkı teslim ederken putlar inşa etmeyelim.
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük