fındığı almaya karar verdiğimde muhabbet kuşu dediğiniz kuşların her zamanki olduğu renklerin hiç birine sahip değildi.
ne tüyleri parlak ne de kuşçunun söylediği gibi yavru bir kuştu. ayaküstü kandırılmıştım. geldiği günden beri sürekli tüy döküyordu üstelik.
internetten araştırdığımda haziran-temmuz ayının kuşlarda tüy döküm zamanı olduğunu öğrenmiş ve biraz rahatlamıştım.
Ekim ayında olmamıza rağmen dökmüş olduğu tüyleri gördükçe tekrar bir hayal kırıklığı yaşasam da, aldığım günün 3 gününde çoktan bağlanmıştım ona. diğer kuşlar tarafından epey tartaklanan fındık'ın kafasının üstünde ve sol kulağının bulunduğu bölgede eksik tüyleri vardı ve bu tüyler sadece yıkandığında olmadığı belli oluyordu. önce çok korktum ama araştırdığımda zamanla tüylerin çıktığını ve üzülecek bir şey olmadığını öğrenip rahatladım. geldiği günden beri elimi kafesine ne zaman soksam hemen kaçıyor korkudan ölecekmiş gibi kalbi hızlı hızlı atıyordu. 2. günde sürekli tüneyip hiç bir şey yapmadan öylece durunca,bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüp aldığım gibi kuşçuya gittim.
kuşçuya geldiğimde bizim fındık ötmeye kafesin içinde bir sağa bir sola gitmeye başladı. arkadaşlarını özlemiş meğersem * evde çıtalardan yapmış olduğum kafesini çok beğenen kuşçu satın alabileceğini söyledi ama sevdiğim biri için yaptığım kafesi veremeyeceğimi söyledim. Fındığı alıp eve koyuldum. kuşçuya giderken fındığı değiştirmek gibi bi fikir gelmişti aklıma ama kuşçuya girdiğim an yapamadım. çok değişik bir duygu bir şeye sahip olmak, hele ki o şey canlıysa çok farklı. Öldüğünde ne yapacağım bilmiyorum.