hayatımda ilk defa bir bayramı yalnız geçireceğim. hatta yalız geçirmeyi bırak bayram bile yok burada. bayram namazından gelen babam çok acıktığı için beni zorla kaldırmayacak. ben söylene söylene yataktan çıkıp beraber kahvaltı yapamayacağız. yeni kıyafetlerimi giyip gezmeye gidemeyeceğim. bayramın anlamı olan aile ve tanıdıklarla berabervakit geçiremeyeceğim.
hayat burada her zamanki gibi devam ediyor. insanlar bilmiyor bile. ben yarın yine öğlen uyanıp tek başıma yemek yiyeceğim. biraz ders çalıştıktan sonra akşam da derse gideceğim.
cuma günü yeni kıyafetler aldım kendime her bayramda olduğu gibi. yarın onları giyeceğim ama zevki çıkmayacak ki ben giyinirken çok zaman harcadığım için söylenen babam ya da ne kadar güzel göründüğümü söyleyen annem olmadan.
okul nasıl gidiyor tarzında beylik sorular ya da gelecek planlarımı kurcalayan akrabalar da yok burada. gidilen her yerde patlayana kadar yemek yemek de yok.
ilk defa bensiz sarma yaptı bizimkiler. gerçi bizim eve yine fazla misafir gelmeyecek ve yemekleri evdekiler yiyecek. ama benim sonsuz şikayetlerim olmadan yapıldı sarma. tadı çıkmamıştır.
babam uyanmıştır şimdi namaz için. annem de uyanmıştır evdeki son rötuşları yapmak için. hatta babam evde bağırıyordur o gelene kadar kahvaltı hazır olsun diye. ya da belki bağırmıyordur. sonuçta ben uyanayım diye bağırıyordu.
uzakta olmanın en zor yanı buymuş: bayramda yalnız olmak. alışkın değilim ama ben yalnız olmaya özellikle de bayramda. ben hiç yalnız kalmadım ki bayramda. bayramın ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. yanında sevdiklerin olmayınca bayram meğer çok sıradan bir günmüş. bayrama anlam katan annemmiş, babammış, ablammış, kardeşimmiş. onlar olmayınca bayram da yokmuş.