intihar

entry2248 galeri video4 ses3
    155.
  1. bu kitaplar ömrümüzden çalıyor. okumayın! roman karakterlerine kanıyoruz, sonra hepimiz canlı ölüler oluyoruz.
    yapmayalım, hayat kitap aralarında değil, biz ayraçlar değiliz. gündelik hayat dediğimiz şey, hiç de anladığımız anlamda "sanatsal" bir şey değil. hangimiz görmüyoruz ki bunu? ölümün sanatla ilişkili bir tarafı yoktur. ölümün yaşamın içindeki herhangi bir şeyle ilişkili bir tarafı yoktur. mezarlığa gidin, göreceksiniz bunu. ölüm tarihinin doğum tarihinden sonra yazılı oluşunun hiç de şiirsel bir yanı yok. sanat biraz da keyif işidir (kim ne derse desin, böyledir bu) ; ölümden keyif alan biri varsa; "hiç durma" derim ona; "bileklerini kesmeye başla bakalım. dikey olsun."

    "isteyerek ölen kişi ile istemeden ölen insan
    arasında, temelden, kökten bir fark vardır:-

    ilki, her şeyin ötesine geçmiş olmakla, huzurludur;
    ötekiyse, hiçbir şeyi çözmemiş olmakla, huzursuz...

    "bitmeyen sükunlu gece" ile "kabir azabı"
    arasındaki fark da bu farkta yatsa gerek... " (bkz: oruç aruoba)

    bir de bu var, evet. ama defalarca onlarca hap yutup, sonra birilerine bir şekilde gidip midemi yıka diyen insanlar tanıyorum; defalarca intihar mektupları yazıp çok da yaratıcı yollarla intihar edip, ölümün eşiğindeyken yardım çağrısı yapan insanlar tanıyorum, bir de her şey güzelken, gülüyor oynuyorken, bir gün sıkılıp kafasına silahı dayayıp tereddüt etmeden çeken insanlar tanıyorum. yani diyorum ki, gerçekten isteyerek ölmek, ya da ölmeyi gerçekten istemek, adım başı rastlanır bir şey değil; cesaretin çaresizlikle kesiştiği nokta, uzun ve ıssız yolların sonlarına doğru bir noktadır çünkü. ayrıca, elbette yine eminim ki, bu noktanın da sanatla bir ilişiği yok!

    bir de şu var ki, yaşamla ölüm arasındaki seçim, temelde bir seçim olmayabilir aslında. yani bilinen iki şeyin karşılaştırmasını yapıp seçmek değildir burdaki. bilinenden bilinmeye gidiştir sözkonusu olan. çünkü kimse görmedi intihardan sonrasını. kimse emin değil. emin olanlar bile emin değil. ölümden sonra ne hissedileceğini ya da tamami hissizliğin ne olabileceğini kimse bilmiyor çünkü. çünkü biz uyurken bile hayattayız.

    yani işte, intihar; yoğun çaresizliktir. saçma değildir, ama hayata dair değildir. bahsettiğimiz ve konuşabildiğimiz şey, intiharın yalın hali değil, yansıma ya da gölgeleri olabilir en fazla.
    4 ...