beklentiye göre tatminiyet algısı değişen bir film.
bir filmi beğenmek tamamen subjektif bir olay olup, tamamen beklentiyle ters orantılı olarak değişir. bir filme büyük beklentiyle giderseniz genelde beğenmezsiniz, düşük beklentiyle giderseniz genellikle beğenirsiniz. bu filmde de bu geçerlidir.
bir şaheser, son 10 yılın en güzel filmi beklentisiyle gidilirse beğenilmeyecek, daha düşük beklentiyle; gidelim bir izleyelim bakalım neymiş beklentisiyle gidilirse, çok beğenilecek filmdir.
3 boyutlu olarak izlenmesi gereken filmdir. özellikle dünyayı uzaydan görürken kıtaların yükseltilerini bir harita tarzında değil de, derinlik algısıyla görmek güzel.
filmin açılış sahneleri ve sandra bullock'un george clooney tarafından kurtarılma sahnesine kadar geçen sürede, film gerçekten çok başarılı.
ilk sahnede, o uzak çekimde, dünyanın büyüklüğü, ama uzay gemisinin küçüklüğü, dolayısıyla uzayın, boşluğun devasalığı çok güzel algılatılıyor izleyiciye.
astranotun uzayda derinliğe doğru tek başına savrulurken verilen çaresizlik te güzel anlatılmış. bu sahnenin benzerini çocukken izlemiş olduğum bir filmde daha görmüştüm, ama filmi hatırlayamıyorum. sahne beni o zaman da etkilemişti, bu filmde de etkiledi.
astranot savrulurken; filmin astranotu dışardan, savrulurken göstermesi, astranotun döne döne uzaklaşması, hemen akabinde olayı savrulan astranotun kaskının içinden onun bakış açısıyla göstermesi, ve kendi dışında her şeyin dönmesi, o çaresizlik güzel aktarılmış izleyiciye. başarılı.
george clooney erken ölüyor bence. sanki soyuz'dan çin uzay istasyonu'na geçerken ölse biraz daha iyiydi.
görüntüler ve sahneler çok başarılı ama, bence bullock'un kendiyle hesaplaşması, o yalnızlığı, o iç çatışmaları, o kendi kendiyle monologları eksik anlatılmış, bunun yeterince üzerinde durulmamış. bence film bu anlamda zayıf, çok daha güzel olabilirdi. sadece dünyadan gelen o radyo sinyalini duyduğunda, bunu biraz görebildik o kadar. bunun dışında, hep ordan oraya savrulan bir astronot gördük.
yerçekiminin önemi aslında çok güzel anlatılmış filmde. o olmazsa, bir yerlere tutunmazsan savrulacağın ve bunun geri dönüşü olmadığı gerçeği de. ancak ben, bullock dünya’da o kumsala yattığında, kumu eliyle sıktığı anda, kumu kaldırıp yere düşüşünü izleyeceğini düşündüm. yapmadı. bekli bu sahne olsaydı, çok daha güzel anlatılacaktı yer çekiminin ve dünya'ya dönmüş olmanın güzelliği.