iki ucu boklu değnek sanırsınız ortasından tutayım dersiniz ama her bir yanı boka batmış bir durumdur. size aşık olduğu erkekten bahsederken, için için pamuk gibi sessizce yanar, pamuk kalbiniz.ona yardımcı olmak istersiniz. suyun intiharıdır şelale misali gözyaşları boşalır gecelerce. söylemek en iyisi dersiniz. söylersem kurtulurum dersiniz. söylersiniz arkadaş olarak algılandığınızı bile bile. bıçak gibi keser bitirirsiniz her şeyi.ya hep ya hiç kanunu yürürlüğe girer. aşık olduğunuz kız ölmenizi istese, sırf o istedi diye ölüp ölüp dirilirsiniz.her seferinde yeniden ölürsünüz ama arkadaş olarak kalmak istese bir kez ölüp hiç dönmemek daha iyidir diye bitirirsiniz hiç başlamamış bir şeyi, karşılığı olmayan bir ilişkiyi.her şey biter de o bıçağın yarası hep yeniden kanar. sözlükten sabır kelimesine bakarsınız.yeni başlayanlar için sabır ne demek diye düşünürsünüz. hayattaki bir kaç sayılı ağır acıdan biridir bu durum. evlat acısı, ana baba acısı, ölüm acısına benzemez. ölüme bile belli bir zaman sonra alışan insan, her gün diri diri yaşayan içindeki aşk yüzünden, diri diri gömülür; toprak diye her gece yatağına. herkes başını yastığa yavaş yavaş koyduğu anlarda, insanların yatağa uzanıyorum dediği anlarda sizin için bu durum yatağa yıkılmak olarak gerçekleşir. çocukken koyun saydığınız gecelerinizin beyaz perdesi tavana gözleriniz dikilir.'ben kime ne kötülük yaptım da böyle bir acıyı yaşıyorum' diye düşünerek ölür gibi, ölüme dalar gibi uykuya dalarsınız. bazı acıların insanı olgunlaştırdığı doğru ama bu insanı öldürecek dozda bir acı. müdavimlerine sabırlar diliyorum.