gariplikleriyle bilinen bir toplum olduğumuzdan olsa gerek, rastladığım kimi ortamlarda hiç ama hiç şaşırmadığım, aksine; beni şaşırtmadıkları için müteşekkil bir hal alır olduğum durum.. çok ilginç..
günü geldi mi "özgürlik: bir insanın, diğer insanların özgürlüğünü sınırandırmamak, haklarına saygılı olmak koşuluyla dilediğini gerçekleştirebilmesidir" gibi kalıpları kitaplarımıza sokar, dogma statüsüyle üzerine tartışmayı bitiririz; günü gelir g-string giydi diye sırf, hiçbirimizi ilgilendirmemesi icap eden biri hakkında "ibnedir, toptur" tarzında mesnetsiz iddialarda bulunmaktan imtina etmeyiz..
kendinize gelin beyler, allah aşkına bir titreyip insan olun! sadece 1 sefere mahsusmuşçasına "özgürlük" kelimesini tanımlarken karşınızdaki adamın giydiği g-string'in sizin ne gibi bir özgürlüğünüzü kısıtladığını tahayyül edin, mantıklı bir açıklama ile çıkın karşıma.. ananeydi, gelenek-görenekti, örftü, adetti.. adetle mi veriyolar oğlum sizi! ne var yani, karşıdaki gelip "tespih sallama, şıngırtısından irite oldum" dese tekme tokat dalar, koşar koşar kafayı koyarsınız, bilirim sizleri; bu derece tahammülsüzsünüzdür; ama 1 sefer de karşıdaki yerine koyun kendinizi..
mesela sen 1 sefer denedin mi? g-string'in püfür püfür olmasının yanında daracık pantolonları dahi giyebilme imkanı sağlamak suretiyle iş hayatında ne denli önem sahibi olduğu hakkında bilgi sahibi misin; yoksa ömr-ü hayatında 2 kitap okumamış, 2 koyun gütmemiş olmanın verdiği cehaletle mi çemkiriyorsun, kendi tabularını, korkularını, cesaretsizliğini, ödlekliğini ipeksi bir yumuşaklığın ardına gizlemeyi mi delikanlılık sanıyorsunuz?
hay sizin kuyunun ağzı genişliğinizdeki dünyanıza tüküreyim a kurbağalar!