adam derhal kadıya gitti ve şemsten şikayetçi oldu.
ben 3 soru sordum, o bana kerpiçle vurdu! dedi.
şems-i tebrizi kendini savundu:
o sordu, ben de cevabını verdim.
kadı açıklama isteyince ise şu açıklamayı yaptı:
bu adam, bana allahı göster. dedi. ben de elimdeki kerpiçi başına vurarak sorusuna cevap verdim. şimdi başının ağrıdığını söylüyor. bana başının ağrısını gösterebilir mi?
adam şaşırdı ağrı gösterilir mi? ancak hissedilir! dedi.
şems:
işte, nasıl var olan ağrı gösterilmezse, allahda vardır, ama göze gösterilemez demek istedim!
şems devam etti:
bu adamın ikinci sorusu, ateşten yaratılmış olan şeytanın ateşle nasıl cezalandırılacağı idi. ben başına topraktan yapılmış bir kerpiçle vurdum. başı acıdı, ağrıdı. oysa ki kerpiçin de, kendisi gibi asıl maddesi topraktır. nasıl toprak toprağa acı veriyorsa, ateş de ateşten yaratılmış şeytana azap verecektir."
"üçüncü sorusu da bırak insanları, isteyen istediğini yapsın; niçin ahirette yapılanların karşılığı verilecek, diye korkutuyorsunuz? şeklindeydi. ben de ona canımın istediğini yaptım. ama bundan hoşlanmadı ve beni size şikayet etti.