zardaki yırtığı kapatan; ama vicdan da koca bir yırtığa sebep olan durumdur. tabi durumuna göredir bu da. şöyle ki; olabilir ya dünyanının binbir türlü hali var. kızımızın başından küçükken ya da ilerleyen yaşlarda bir kaza geçmiş olabilir. bu kaza sonucunda da o çok değerli(!) kızlık zarına zarar gelmiş olabilir. gelecekte bu durum aleyhine gelişebilecek durumlara sebebiyet vermesin diye kızlık zarı dikilir. o aleyhine gelişebilecek diyip geçtiğimiz sorunlar da insanlık ayıbımızdır diyelim de içimizde kalmasın. bir de şöye bir durum var ki işte vicdanda-ki bu da vicdanına bağlı- o koca yırtılmaya neden olan budur aslında. kızımız evlenmeden önce birliktelik yaşar, buna diyecek lafımız yok herkesin kendi hayatı. sonuçta birey kendi hayatını dilediği gibi yaşayabilme hakkına sahiptir. yalnız yaşı geçkinleşip de artık evleneyim yaşımı başımı aldım dediğinde ilk iş gider yaptıklarının günahı çıkarır. zarı diktirir, adamı kandırır. peki ya kendini? bu da insanlık ayıbıdır aslına bakarsak. neden böyle bir şeye ihtiyaç duyar ki bir kız? neden yaşadıklarını saklama gereği duyar? neden erkekler gibi cinselliğini özgürce yaşayamaz? "haşa nasıl yaşayabilir destur de bre densiz" diyenleri duyar gibi miyim ne? neden yaşayamaz; çünkü o kızdır. dikkat edin altını çizerek bir kez daha söylüyorum "kız"dır. kadınlık hakkı ancak evlendikten sonra ona verilir. yani hanım kızımızın gidip de kızlık zarını diktirme olayı tamamen bizim toplumumuzun olaya bakış açısından kaynaklanmaktadır. yumurtayı zarı var diye mi seviyorsun sen be evladım? bırak bu işleri allah aşkına.
