sevenlerinin ve nefret edenlerinin (sevmeyenlerinin demiyorum) tam anlamıyla doğru bir değerlendirmeye tabi tutamadığı bir siyasetçidir. siyasetçi diyorum çünkü en iyi bildiği iş siyasettir. bu konuda kimse eline su dökemez. zamanında laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor diye nara atanlar, şimdi hayat tarzımıza müdahale ediliyor diye zerzenişte bulunuluyor. nasıl ilk durumun inandırıcılığı toplumda yoktuysa, ikinci yaratılan algının bütün toplumda karşılığı yok, belli gruplarda olması toplumun genelinde olduğu anlamında gelmez. bir grubun veya belli bir kesimin sevmediği bir adamı sürekli eleştirmek, yerden yere vurmak belli bir acizliğin, çaresizliğin göstergesidir. çünkü bu grupların sözcüsü olan muhalefetin, muhalefet üretemediği karşıtlık temelinden beslendiğinin göstergesidir. küçükken babasından dayak yiyerek büyümüş bir kişinin büyüdüğünde babası gibi davranması gibi. çünkü öğrendiği, bildiği başka bir yol yoktur.Bu durum aynı şekilde bizim muhalefetin davranışları için bir metafor olarak kullanılabilir. Dün hükümetlere, halka karşı kullanılan yöntem olan laiklik elden gidiyor, yine renk değiştirmiş şekilde devam ediyor (hayat tarzımıza dokunuluyor). her iki olayın gerçeklik bağının toplumda güçlü olmadığı bu tür endişe taşıyan muhalefet partilerinin tek başına iktidara gelmemesiyle ya da düşmesiyle gözlenmiştir. bu döngünün tayyip erdoğan'ı ortaya çıkardığını ve sürekli iktidarda kalmasına yol açtığını görebilen var mıdır??? Çok az...