before the rain

entry30 galeri
    9.
  1. herkesin arşivinde bulunmasında fayda var bu filmin. her yerde-her daim "savaş" diye, "barış" diye ahkam kesenlerden, her tür ucuz siyasetten ve dahi ana haber bültenlerinden, büyük büyük gazetelerin iç sıkıcı-kıyıcı-bunaltıcı köşelerinden sonra iyi geliyor.

    "barış istisnadır," diyor bu film, "kural değil." demekle de kalmıyor hatta, izleyeni inandırıyor buna, ikna ediyor. üslubu ise bu fikrin acımasızlığının aksine son derece yumuşak. bir şiir gibi hüzünle akıyor hikaye. müzikleri, insana-insanlığa yakılmış bir ağıt.

    diğer bir vurgu, zamana: "zaman durmaz. çünkü çember, yuvarlak değildir." filmin bütün övgüleri hak eden kurgusu da işte bu düşünceye paralel gelişiyor. bir çemberi tamamlıyor hikaye ama sona erdiği nokta başladığı yer değil artık. bir zeka gösterisi olarak düşünülmemiş tabii; filmin ruhuna hizmet ediyor bu da.

    hem biçim hem de içerikte, savaş temalı filmlerin çoğunda rastlanmayan bir denge var. bir yandan çaresiz bir duygusallığa iterken, bir yandan da fazlasıyla gerçek meseleleri göz önüne getiriyor. sonuçta, ateşin düştüğü yerden seslenen bir film. seslenen, ses isteyen bir film.

    "yağmur yağacak" diyor, "bak, orada başladı bile."
    2 ...