hasan hüseyin korkmazgil

entry110 galeri video1
    65.
  1. Ağustos şiiri


    yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
    beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
    hep böylesi havalar besler fırtınaları
    korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
    duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
    alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
    bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
    bu rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
    esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
    geri dönsem bile ben artık o ben olmıyacağım
    yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmiyecek

    ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
    beş numara lamba kederi var mısralarımda benim
    yitirmişim yıldız ışığında dost çizgileri
    deli çizgi gözlerimi kör etmiş kör etmiş kör etmiş
    göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
    çığlıkçığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
    gökmavisi bir türkü dolanmış yüreceğime
    selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde-neyleyim
    insan demişim kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum
    kaderim kaderleri demişim alı'nın kızı
    sen olmasan ben böyle uysal değildim
    böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
    bir yangınsonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
    yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmiyecek

    yılandere ölüler yatağı helalim ölüler
    katran mazot bidonları paslı putreller
    kargalar üşüşmüş ahmedo'mun ellerine kargalar
    ahmedo'mun düşlerine yılan çiyan doluşmuş
    garipler mezarlığı doymamışlar dünyası
    yıkılası karakuşak kurudere sırtları
    ahmedo'm bir yaz bulutu bir varmış bir yokmuş
    fenerler titreşiyor bıçaklanmış türkülerin gözbebeklerinde
    vinçler beni balçık gibi akşamlara bindiriyorlar
    sen olmasan şu sabahlar olmasa
    şu benim büyük büyük susamışlığım
    bu mızmız takvimi bir solukta susturacağım
    yılandere ölüler yatağı helalim ölüler

    rüzgar gibi bir ağustos geçti ellerimizden
    meyvalar bizi balrengi günahlara çağırıyorlar
    biryanda yaşanmamış günlerin hırsı
    biryanda boşa geçen gecelerin acısı
    malum o dramın en güzel perdesindeydik
    ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
    göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
    duracak vaktimiz yoktu bitmiştik
    her gören didik didik bizi denetliyordu
    biz kendi derdimize düşmüştük

    orda da akşamlar olacak allı'nın kızı
    kanlı mendil gibi ağustos akşamları
    şu benim çektiklerimi görmiyeceksin
    belki yanında başkaları olacak
    belki düşlerine bile girmiyeceğim
    gün oldu acıların şiirini yaşadım
    gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
    bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
    ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
    dokunsan parmaklarıma tutuşacağım

    yine ağustos gelse elele versek
    sen anandan kaçsan ben yalnızlığımdan
    yeni yoldan sazanlı çaydan geçsek
    güneşin bahçeleri emzirdiği saatta
    susamışlar aşkına, kandım diyesi
    uzun uzun öpüşsek
    yine ağustos gelse kovulsak cennetimize
    şantiye hiç durmadan ötse bağırsa
    lazoğlu büyükharflerle sövse işçilerine
    damlarda kaysı yarsalar rumeli göçmenleri
    dillerini sevdiğim kıvırcık dillerini,
    ıssız bahçelerden geçsek unutulmuş sokaklardan
    çocuklar mavi mavi gülüşüp kaçışsalar
    bir masal dinler gibi sessizliği dinlesek
    kendimizi dinlesek köklerin çığlığını
    seni kollarıma alsam, yine yumsan gözlerini
    yine kapışılsa yavrum, batan şehrin hazineleri
    biz yine kendi derdimize düşsek

    yere batan şehrin tek yalnızıyım
    yüzyılın ağrısını anlıyarak çekiyorum
    ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
    tepmişim rahatımı boynubükük mutluluğumu
    yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum
    istemem sarmasın yumuşak duygular susuzluğumu
    geceler bıçak bıçak böğrümde yatsın uyusun
    kaderim kaderleri demişim allı'nın kızı
    ellerimi kemirmekten memnunum
    düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
    en güzel günlerinde gençliğimizin
    ölümden ötesini aklım almıyor
    beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
    istesek cenneti kurtarabiliriz.
    ben bir ışık için tepmişim rahatımı
    ellerimi kemirmekten memnunum
    bu güleç yüzlülerin bu acı türkülerini
    bu yoksul yerleri anlıyarak seviyorum
    delice anlıyarak allı'nın kızı

    (temmuz bildirisi)



    Hasan Hüseyin Korkmazgil
    5 ...