43.
-
dönemine göre değerlendirilmesi gereken cümledir. o dönemde dünyada milliyetçilik akımı çok yaygındı. bloklaşmalar
vardı. ve bize dönersek perişan bir halk ve ülke vardı. bu insanları tek bir çatıda toplayıp birlik beraberlik sağlanması
için bizde milliyetçiliği, faşist demiyorum bak milliyetçi diyorum, kullandık. ve kürdü, lazı, çerkezi, alevisi, sünnisi.... vs
toplumun bir çok kesimi bir oldu. topraklar tekrar kazanıldı yeni bir ülke kuruluyordu ve bu ülkenin temeli sağlam
olsun, insanlar vatan haini olmasın diye (belki şimdiki anlayışımızla yanlış bir yolla) her ülkede olduğu gibi bizde de
marşlar, andlar yazıldı. daha sonra işin rengi değişti. niyet kötüleşmeye başladı. darbe döneminde kürtlere 'ne mutlu
türküm diyene' söyletilerek işkenceler yapıldı. ve normal olarak kinlendiler. çünkü diyorum ya ; kötü amaçla kullanıldı
hep. yani olması gerekenle ''olan durum'' çok farklı. şimdiki gözle tabiki bir mantık aramak saçma olur fakat; bir
ülkenin marşı, andı vs... bu tarz şeyler yok edilmemelidir. niyet başkadır. birilerinin masumca isteği, diğerlerinin kötü
amaçlı niyeti olabilir. bizim bu tarz özgürlükleri kaldıracak bir halkımız yok. eğri oturup doğru konuşalım. tabiki herkes
kültürünü, dilini hatta dinini özgürce yaşasın( bak bu olması gereken) ama ekonomi kötü, refah yok bu halkta ve en
önemlisi bağımsız değiliz! hani meşhur laf var ya ''dış güçler'' var. çünkü ekonomi kötü adamlar parçalamak istiyor
bunu da ancak azınlıklarla yapabilirler; ki işte burda, bu ülkede hangi etnik grup olursa olsun kendini azınlık
hissetmemeli, kendine yabancı muamelesi yapmamalı yaparsan adamlarda sana yabancı muamelesi yapar. ne mutlu
türküm diyene nin mantığı belki bu amaçlı olabilirdi. bütünlük için olabilirdi. burda olay özgürlük değil, kürtler kendini
kandırmasın size sunulmadı bu, bu durum hepimizi bitirecek. hani diyorlar ki bakın en hassas yerinizden vurduk, iyice
ayrılın, birlik olmayın, dokunamassınız dediğiniz şeylere dokunuyoruz hatta gıdıklıyoruz diyorlar. ama işte kürtler de
kendini önemli hissetsin onlar için yaptığımızı sansınlar, ki sanıyorlar, kanıyorlar da çok yazık!