gömlekteki ruj lekesi erkeğin bir iş çevirdiğine delalettir.
30lu yaşlara yakın olan nesiller bilirler, filmlerde önceden sevişme vukusundan sonra kadın kişisi erkeğin gömleğini giyip sütyen ve külot olmadan dolaşırdı. gömlek uzun olduğu için kıçı'da göğüs kısmını da kapatırdı. hem seksi, hem de değişik bir hava katardı.
"bir iz bırakmak" güdüsü içinde olan kadın kişisi bunu keyf alarak yapıyor olabilir. gömleği giymeden önce yakanın iç kısmına dudak izi bırakıp katlar, böylece bekar sandığı erkek onu yıkamaya kalkarsa görür ya da bu ne diye sorduğunda "beni hatırlatsın diye yaptım" diyebilmek için dudak izi bırakılmış olabilir. kadın'ın romantizmi ile erkeğin romantizmi farklı olduğu için bunu anlamak zordur.
veyahut bu bir işaretten çok, caydırıcı bir etki yaratması için de yapılmış olabilir.
belgesellerde sıklıkla görürüz, hayvanlar kendi bölgelerini işaretlerler, dışarıdan gelen tehditlerden korunmak için. bir arslan ya da bir köpek kendi bölgesinin etrafına idrar yapar, gelen diğer canlılar o kokuyu aldıklarında o bölgenin birine ait olduklarını bilirler. belki kadınların da öyle bir düşüncesi olabilir. gömlekte ruju gören diğer hemcinslerine karşı o adamı işaretlemiş, bu adam benim demek istemiş olabilir.
evli bir adam olduğunu da biliyorsa, adamın eşine, "kocanın yeni sahibi benim" gibi bir anlam da yüklemiş olabilir.
şu zamanda artık böyle şeyler görmek zor, kaldı ki, erkeğin gömleğini giyen kadın da yok, zaten gömlek giyen erkekte eskisi kadar çok değil. sweat'e ya da t-shirt'e ruj da yapılmaz, kabak gibi belli olur.
80 ve 90'lar arasınki amca ve teyzelerimizin yaptıkları sıradışı bir işaretleme yöntemi olarak geçmişimizde yerini almıştır.