hasan ferit gedik

entry65 galeri
    40.
  1. siz hiç tanıyamadığınız 7 kardeşinizi kaybettiniz mi? aynı ülkede, aynı topraklarda yaşadığınız, belki bir gün birbirinizden habersiz yanından geçip gittiğiniz gencecik çocukların o gülen fotoğraflarını onlar öldükten sonra televizyonlarda izlerken ağladınız mı? acısını ailesiyle paylaşmak isteyipte içi kor gibi yanan o annelerin, abilerin yanına yaklaşmaya korktunuz mu acılarını gözlerinin içine bakarak görmekten çekindiğiniz için? neredeyse hepsinin yaşı sizden küçükken sizin yaşınızı sorduklarında söylemeye utandığınız oldu mu hiç? biz kaybettik, biz ağladık, biz yaşadık bunları. biz 4 aydır her gün bunlarla yaşıyoruz. bir sabah uyanıyorum ve hiç tanımadığım biri kardeşim oluyor bir anda. öldürmüşler. anne ağlıyor orada, baba, abi, abla, kardeş hepsi yasta. onların hepsi benim kardeşim, kardeşim çünkü o küçük yaşlarına rağmen onların ölümlerini '' ama'' larla meşrulaştırmaya çalışanlardan bin kat daha fazla herşeyin farkındaydılar. haksızlığa gelemedikleri, susmadıkları, ezilenleri korudukları için bugün o toprağın altındalar. hasan ferit 21 yaşına rağmen bu ülkedeki yaşanan yanlışlıkları kavrayabilecek ve buna söz söyleyebilecek kapasitede bir insandı. bak yazarken bile acı. 21. 21. düğününü derneğini yapmamız gereken çocukları annelerinin feryatları eşliğinde gömüyoruz toprağa. şehrin göbeğinde ve lüks yerlerine yakın yoksul insanların yaşadığı mahalleler kentsel dönüşümle yok olmasın diye uğraşan gençlerden biriydi ferit. sesini çıkardı buna. gezi den önce de, sonra da. çünkü o zaten o mücadelenin içinde doğmuştu. yaşadığı mahalle rantçılara gitmesin diye direnen mahallelerden biri orası. yoksul, belli bir mezhepte ve ideolojide insanların yaşadığı yerin tam ortasında doğmuş ferit. mücadeleyi, hayat telaşesini, yoksulluğu senden benden çok önce görüp yaşamış biriydi ferit. haksızlığa, çifte standarda, ezilenlere göz yummamış biriydi ferit. bu mahallelere ömrü hayatı boyunca bir kez olsun gitmemiş, orada yaşayan insanların halini görmemiş, çektikleri zorlukları bilmemiş, yediği önünde yemediği arkasında lüks içinde yaşamış, yüzü bir kere devlet okulu görmemiş, her istediğini en azından orta düzeyde de olsa elde etme imkanına sahip insanlar şimdi kalkıp bu olayı belli şekillerde meşrulaştırmaya çalışıyorlar. bu ölümü. bir canın gidişini. oradaki hayatları kendi yaşadıkları yerdeki gibi zannediyorlar. aralarında adım kadar mesafe olan zengin semtlerle aralarındaki hayatı yaşama biçimleri arasındaki fark, siyahla beyazdan daha fazla. onlar bunu bilemiyor. ferit in yaşadığı süre boyunca nelerle mücadele ettiğini, nasıl çalıştığını, nasıl onurlu, nasıl düzgün, nasıl mutlu olduğunu bilmiyorlar. bunu bilemeyecek kadar uzaklar bu ülkenin gerçek yüzlerine. bilir miydi ferit o gece öldürüleceğini, kafasında 4 kurşunla bir melek gibi uçup gideceğini? peki ya ölüsüne çektirilen o 3 günlük işkence? ah hayatta olsaydı ne kızardık beraber ona tüm bu yapılanlara. ona yapılanları görmeyip, 3 gün boyunca yağmur, çamur altında sadece öldüğü yerde helallık almak istedikleri için ailesine ve orada bekleyen insanlara yaşatılan şeylerden bahsetmeyenler bugün kalkıp ferit i başka biri gibi göstermeye çalışıyorlar. ferit bizim onurumuz. benim içimdeki yara. hayattayken onunla tanışma fırsatım olmadığı için kahrolduğum insan. ferit, kendinin de dediği gibi, yoksul, ekmeğini ezilenlerle bölüşen klasik anadolu insanı. insan. bundan ne bir eksik, belki çok fazla. sonunda kavuştun kara toprağa. burada göremediğin rahatı orada gör kardeşim. biz de gelicez yanınıza elbet. o güne dek bekle bizi kardeşim. rahat uyu...
    4 ...