Otobüsle okula gelirken kendimi ağlamamak için zor tuttum sözlük. böyle tüm hayatım film şeridi gibi gözümün önüne geldi, zaman o kadar hızlı geçip gitmiş ki. daha dün olmuş gibi hatırladığım şeylerin üstünden yıllar geçmiş. zaman bu kadar hızlı akıp gitmese keşke ya, yaşlanmak istemiyorum. böyle elimde örgüm, kafamda uyduruk bi topuz, beyazlarım çıkmış bir şekilde oturup keşkelerimi düşünmek istemiyorum, keşke yapsaydım ya da yapmasaydım dediğim hiçbir şey olmasın istiyorum. bunları düşünmek için çok erken evet ama şimdiden elimden geldiğince pişmanlık yaşamamaya çalışıyorum, pişmanlığın bir çözümü yok çünkü. insanın içini kemirmekten başka da işe yaramayan bir duygu.