yokluklar ve kuyruklar arasına sıkışmış bir çocukluktur. 6 yaşında olup da her gün acaba babam bu akşam eve sağ salim geri dönebilecek mi endişesi taşımaktır. yatmadan perdeyi aralayıp da dışarı baktığında karşı evin duvarına yazı yazan militan tiplemesi ile göz göze gelmektir. korkup içeri kaçmaktır. dayınlara akşam oturmasına giderken önünden geçtiğin büfe nin geri dönüşte bombalanıp yanışını seyretmektir. deniz gezmiş in dava arkadaşı olan dayının evine gidildiğinde masa altlarına zulalanan silahları görmektir. gece yarısı babanın gidip sanayağ kuyruğuna girmesi, sabah olunca annenin gidip de nöbeti ondan devralması, sen okuldan gelirken tanzim satış önünde hala annenin bekliyor olmasını görmektir. koskoca bir fakirlikten ibarettir. lanet olasıca günleri anmak demektir.