Sonra bana dönüp beni sevdiğini söyledi. Bu cümleyi algılamam, kimyamın durumu fark etmesi, yani diyorum kelimelerin kulağımdan girip beynime iletilmesi bir kaç saniye kadar sürdü. Ona baktım, hani insan ne diyeceğini bilemez ve donup kalır ya.. Sanırım tam olarak yaşadığım buydu. Daha önce hiç böyle mutlu olmamıştım. Kahretsin beni seviyordu ve ben bu durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Karşısına porche çıkmış masum bir köylü gibi hayranlıkla ona bakıyor, etrafımdaki diğer sesleri öldürüyordum. Bir an göz göze geldik tam bu noktada söylemem gereken şeyin ne olduğunu henüz bilmiyorken yüzündeki "bana cevap ver" duruşunu gördüm. Usulca kirpiklerini araladım, göz kapaklarını açtım ve gözlerindeki yesil tona şunu fısıldadım.
Hoş geldin...
Ömrüm..