dancer in the dark

entry76 galeri
    19.
  1. her şey çok gerçekmiş gibi görünüyor en başta. hesaplaşma gerçek hesaplaşma gibi, acı gerçek acı gibi... ama bir sorun var. izlerken "neden inandırıcı değil" diye sormuştum kendime, çünkü her şey inandırıcı olmak için yapılmıştı, çok saçmaydı gerçekçi görünmemesi. sonra bir bakıyoruz, gene aynı şey oluyor, kötüler o kadar kötü, iyiler o kadar iyi oluyor ki, nefretimiz ve acıma duygumuz inanılmaz yükseklerde dolaşmaya başlıyor. üstelik selma'nın yaşadığı suçluluk duygusunu ve iç hesaplaşmasını görmemiz yetmiyor, o hala o kadar iyi ki, o kadar "anne" ki... sonra birden farkına varıyorum ki, bu yaşadığım şey (filmi izlerken) hayatla o kadar alakasız ki. gerçek hayat böyle değildir, eminim bundan, kimse o kadar kötü değildir, ve kimse o kadar iyi değildir. insanın biraz biraz, çok çok arada kalmış olması gerekir. bu, filmdeki şey, her neyse, ne hissetmek gerektiğini izleyicinin gözüne sokmak sanırım. başka çareniz kalmıyor sanki, çünkü filmin tek bir yolu var, başka bir yoldan izlettirmiyor kendini. sonra düşündüm, trier bunu hep yapıyor. diğer filmlerinde de görmedik mi?

    saplantılı bir acı çektirmek var bu adamın filmlerinde. gerçek olmayan acıyı gerçekmiş gibi hissettirmek var.
    3 ...