çok geç izleme şerefine nail olduğum film. tadı damağımda kalan izlediğim en iyi türk filmi. şener şen ve uğur yücel muazzam oyunculukları ile adeta baş döndürüyor. sevda hanım* kendine aşık ediyor.
kısaca muhsin bey arabesk müziğe karşı savaş verir ali nazik'i arabesk müziğe kaptırmamak ister.
hapisten çıkan muhsin bey evinde solmuş çiçeklerini bulduğunda;
çiçekler ölmüş. hepsi. eskiden bir yer ayarlardın, güneşi iyiyse yerini de sevdiyse ne biçim açardı. şimdi güneş aynı, ışık aynı, yer aynı. suni gübre istiyorlar, 1-2 gram potas koyunca bir coşuyor namussuzlar ama sonra. ölüyorlar
ali nazik'i pavyonda arabesk söylerken gördüğünde ki sahne efsanedir. kulise girdiğinde şöyle bir konuşma geçiyor aralarında.
muhsin bey: arabeske başlamışsın...
ali nazik: ee istiyiler. türkü, arabesk.
muhsin bey: ibrahim gibi!
..
..
..
muhsin bey: bu çocuğa yazık değil mi sevda hanım?
ali nazik: agam kusura bakma kendimi kurtarmam lazım.
(muhsin bey sağına soluna bakar, ortamı süzer ve hafif bir tebessümle)
muhsin bey: kurtardın mı bari?
(arkasını döner ve gider.)
dışarıda arabasının başında ağlarken sevda hanımın sesini duyar hemen göz yaşlarını siler.
sevda hanım: bizde gelebilir miyiz?
muhsin bey: önce o kafandaki şeyi çıkar.