Boğaziçinde yapılaşmayı düzenleyen bir kanun var, boğazda imar planına aykırı çivi bile çakamazsın ama yandaş olursan gökkafesi bile dikersin,
istanbulun silüetini bozan 16/9u alem görür ama kardaş olursan minare çuvala sığmayıncaya kadar görmezsin,
köylü ormandan iki tane kozalak aldı diye bilmem kaç lira para cezasını ve beş sene hapis cezasını yapıştırırsın ama candaş olursan sarıyer ormanlarının mına koysan da açılışına cumhurbaşkanları gelir.
Hiç kimse hesabını sormaz bir zamanlar orman olan yerde beton binalar yükselirken, ağaçlar kesilirken, ne yargısı ne belediyesi ne solcusu vardır ülkemin. Herkes üç maymunu oynar güçlülerin yağmasına.
Yıllar sonra bu ibinelerin ortaya çıkıp taksimde ağaçlar kesiliyor diye duyarlı insanların arkasına geçip olayı kalkışmaya döndürmeye çalışması ayrı bir enterasanlıktır. Yine bu mına kodumun toplumu ne oluyor lan ne işin var arkamda sormaz. Üstelik yüzünü dönüp teşekkür eder sermaye düşmanı, antikapitalist zibidiler.
Şimdi sormak lazım yetkililere bilmem kaç yılında yargı koça yapılan tahsisi iptal etti.
Üç kuruş vergi borcu olan vatandaşın banka hesabına kadar haciz koyan devlet, arazisini işgal eden, ormanına kıyan, birde yeşile beton döken koçzadelere orman kanunu uygulamaz, ne hapis cezası nede para cezası... halkın ormanını işgal eden bu haramzadeleri çıkarılmadığı gibi hadi kiracısın denir üstelik kira miktarını belirleme yetkiside bu işgalcilere verilir.
