sonunda vize çıktı, sokağa bırakmaya başladılar beni. sana gıcık necmi den bahsetmiştim. hani sürekli pencereye gelen, nanik yapıp kaçan embesil kedi. hiç sokağa çıkamayacağımı sandı salak ama evde geçirdiğim geceler boyunca intikam kurgusunu hazırlamıştım bile ben. çıkar çıkmaz gözüm bunu aradı, balkon çıkıntısının altında gölgede yatarken buldum. noluyo demesine fırsat vermeden yanına koşup iki pati patlattım suratına. hahah gafil avlandı, sindi kaldı olduğu yere. yapıcan mı lan bi daha dedim, aman etti ben de bıraktım fare oğlu fareyi.
bütün gezdim durdum, eski arkadaşlarla takıldım. eve döndüğümde fata ya gidip yemek vermesi için mızıldandım. dönüp bana baktı ve yüzüme haykırdı. bu pislik neymiş, saçım başım dağılmış mış vs. bir sürü azar işittim. azar yetmezmiş gibi bir de banyoya soktu beni, yıkadı. hayır çizicem yüzünü gözünü ama sonra akşama aç kalırım diye cesaret edemedim. katlanıyoruz be günlük işte. sen olmasan ne yapardım bilmiyorum. beni hiç bırakma günlük.
