önce hayal etmekle başlarsınız, sonra hayallerinizde mutlu olmaya. daha sonraları hayaller sıklaşmaya başlar. gerçek hayata döndüğünüz her an kurduğunuz hayalin aslında " hayal " olduğu gerçeği ile yüzleşince hayal kırıklığına uğrarsınız. daha sonra önünüze iki seçenek gelir;
-hayal dünyasında devam etmek
-gerçek hayatta kurulan hayalin peşinden gitmek.
gerçekleşmesi imkansız olan hayaller için* yapılacak seçenek bellidir. diğer seçenek ise insan doğasına göre değişir.
insan doğası gereği hep kolay olanı elde etme çabasında olmuştur. bu yüzden çoğu insan gerçekte elde edebileceği hayallerin peşinde koşmaktansa sadece hayal dünyasında kalmayı tercih eder. bu tür insanların sonu hep delirmek olmuştur.
gerçek hayatta hayallerinin peşinden koşacak kadar cesareti olanlar ise onlara ulaşamasa bile cesaret gösterdiğini bilerek huzura kavuşur.
kısacası, tembel olan insan ırkı için fazla hayal kurmak deliliğe sürükler.