son dönemde çok sık tecrübe ettiğim duygu. "ben hep böyle miydim?" diye soruyorum kendime, cevapsız. Hayat hiç adil değil a dostlar. Adil olsa hepimiz aynı tiple aynı zekayla doğardık mesela - ama doğmadık.
sadece daha güzel doğdun diye, hep daha şanslı oluyorsun mesela. daha yakışıklı ve daha zengin erkekler seni tercih ediyor. çok akıllı olmak zorunda değilsin, iş mülakatlarında +1 önde başlıyorsun vs vs vs... Yani hayatın, eğer gerçekten ciddi şanssızlık problemin yoksa, hep bir adım önde gidiyor.
Zenginsen de bi adım öndesin. bi kere takman gereken daha az şey oluyor. "o okulu kazanabilecek miyim?" "mezun olunca iş bulabilecek miyim?" "spor salonuna yazılsam mı?" "araba alsam mı almasam mı?" düşünmene bile değmeyecek sorular oluyor. tabii ki düşünüyorsun, ama kabul edelim, arkasında destek olmayan biri kadar düşünmüyorsun asla...
Bazıları ehliyet almak için mezun olup,çalışıp, cebine 3-5 kuruş para girmesini beklerken, bazıları pazardan domates almaya gider gibi gidip araba alabiliyor mesela...
Kaç yaşına geldim, hala ergen gibi hissediyorum kendimi zengin ya da güzel arkadaşlarımı gördükçe, hele bir de bu güzellerle zenginler evleniyorsa iyice ergenleşiyorum. değiştirebileceğim bir şey olmadığını biliyorum, e tamam elimdekilere de şükrediyorum... ama yine de insan işte, daha fazlasını ya da daha kolay gelenini istiyor.
Ne bileyim, işten istifa edip "sizin çilenizi çekemem lan" deyip, yurtdışında herhangi bir şehre taşınma kararı almak isterdim. sonra sıkılında geri dönüp, birkaç ay iş arayıp yeniden başlamak isterdim. ama işte, nerde? mümkün mü? bize değil... anasını satim!
not: tüm yazım boyunca geçerli olan şudur ki: istisnalar kaideyi bozmaz. ben genelleyerek yazdım buraya.