galatasaray'dan şerefsizce yollanmış türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük teknik adamıdır. ha kendisini tribüne mahkum eden, kupasını karanlıkta teslim eden orospu çocuğu ile çalışmasını ona yakıştıramıyorum bir tek. hani aslolan galatasaraydı be hoca, niye çıkmıyorsun telefonlara ozaman? yine de senin gibi büyük adamları bu camiadan yollayamayacaklar hoca, yollamaya çalışanların da ta amınakoyayım. ha ayrıca sana da bir çift sözüm var ünal aysal;
büyük başkan dedik bağrımıza bastık, akp gibi bi adam çıktın amk.
sağdan soldan desteği topladı geldi. sonra kendi kafasına çok uymayan, ama başarıyı getirmesi muhtemel kişileri yanına yerleştirdi. şampiyonluk çabuk gelince ilk dönemi rahat atlattı, sonra da karşısına kimse çıkamadan tekrar seçildi.
sonra yönetimden kendi kafasında olmayanları temizleme operasyonuna girişti. abdurrahim albayrak'ı, ali dürüst'ü çatır çatır harcadı. tabi takımdaki şampiyonlar ligi başarısı olunca yine göze batmadı.
ardından baştakilere "eleman" diyip, "gerekirse yenisini buluruz" diyip, burada otorite biziz mesajı verdi. öncelikle "benim görev süremin sonuna kadar fatih terim'le olacağız" diyip, hocanın kuyusunu kazdı. 180 derecelik dönüşleri bize çok yakından tanıdığımız bir başbakanı anımsattı.
şimdi ise son hamle olarak fatih hocayı da yollayarak, taraftarın gözünde kendisinden ve yönetimden büyük kimseyi bırakmama operasyonunu tamamladı. taraftarlar el mahkum gelecek hocayı bekleyecek sanıyor, yine kömür dağıtır gibi büyük transferler yapıp kendine destek toplayacak sanıyor.
yalnız şunu unutma ünal başgan, biz direnmeyi yakın zamanda öğrendik, kolay da unutmayız. 40 yıldır bu camianın içinde olan ve artık kuvvet aldığımız temellerden biri olan fatih terim'i o kadar kolay harcatmayız.