nihat genç in nagehan alçı ya hakaret etmesi

entry56 galeri
    50.
  1. geçenlerde aklıma gelip arama yaptığımda karşıma çıkan, nihat genç'e olan sevgim ve nagehan alçı ile ilgili düşüncelerim olayla ilgili görüşümü gölgelemesin istediğim, ama hakkında birkaç kelam edeceğim, tanım biçimine itiraz ederek başlayacağım olaydır.

    öncelikle, yazısında yazdığı tanımın kadınlık gururunu incitici olduğunu düşündüğüm için üzüldüm. hayatında şiddet barındırmak istemeyen bir insan olarak daha ince bir ayarın verilebileceğini düşünüyorum. sonuçta suçu ispat edilmeyen insanlardan suçlu gibi bahseden, karşısındakinin kim olduğuna bakmadan sindirerek konuşmaya çalışan, ülkenin kurucusuna, en azından onu seven ve saygı duyan milyonların hatrına diktatör sıfatını arada sokuşlayan ve bunların hiçbirinden utanmayan bir insandan bahsediyoruz. bu kadar saygısızlık, nefret, bilgisizlikle günde 2-3 televizyon programında gözüküp de, hangi nitelik veya sıfatla orada olduğunu anlamadığımız bu insan her türlü saygısızlığı yapacak, karşılığında tek bir kişi sinirli ve amacını aşan bir çıkış yaptığında her türlü sıfatı ona giydireceğiz, öyle mi?

    neyi hatırlatıyor? (bkz: gezi direnişi) insanlar toplandı, talepleri vardı, bunu dile getirmek istediler ve karşılığında şiddet gördüler. şiddet gördükçe arttılar, kimse zıvanadan çıkmadı. ama bugün hala yalan bilgiler üzerinden gezi olaylarında molotof atıldığı, direnişçilerin yakıp yıktığına dair bir sürü altı boş iddia atılıp duruyor.

    e peki kardeşim, ölen 6 kişinin hesabını veren var mı? bu günahsız insanlarla ilgili kara propaganda ve yalanlarını durduran, özür dileyen var mı? onlarca kişi sakat kaldı, binlercesi yaralandı; bir sürü insan bir sürü tedirginlik yaşadı da.. bir kişi de çıkıp bu işin sorumluluğunu aldı mı? bir parka insanlar girmeyecek diye ölü çıkacak kadar, ortalığı kimyasala boğacak kadar ileri gidilmesiyle ilgili bir dava? açamadınız mı, özür? ağır mı geliyor, bir tane beyan ya? hiçbiri yok.

    ama günler ve aylar boyunca ülkemizin maddi manevi varlıklarını peşkeş çekip zengin ettiğiniz patronların yemlediği bir sürü entelimsiye paraların ödenmesi, halka ait olanın üzerinde başkalarının tepinip malvarlıklarını üçüncü kişiler- nagehan alçı lara pay etmesi hiç ağrınıza gitmiyor.

    bakalım. karşı çıkamıyoruz, tepki koyamıyoruz, itiraz edemiyoruz. lafını etmek bile yasak. tezahurat etmek bile yasak. ee? bir insan topluluğu düşünün, işinden ediyorsunuz, davalar açıyorsunuz, önünü tıkıyorsunuz ve onun karşı çıktığı fikirleri dillendirmek için adamlar-kadınlar tutuyorsunuz. tüm bunlara rağmen sakin kalalım öyle mi? kim gibi sakin olalım, her konuşmasında halkının bir kısmını dışlayan başbakan* gibi mi? devlet bahçeli ye giydiren hüseyin çelik gibi mi? melih gökçek gibi mi? şamil tayyar gibi mi? rasim ozan kütahyalı gibi mi? engin ardıç gibi mi?

    şimdi ben, bu konuyla ilgili düşüncemi nezaketimden ödün vermemek adına belirtmeyeceğim. ama alt alta koyduğunuzda bunun hükmü de belli benim tarafımda. nihat genç ise, lafını sakınmıyor ama, bu seferlik ağır kaçmış, ne yapalım? yoksa hiç konuşamayacağız, iyi ki o var. söylediği ağır kaçmış, ama bu kadar baskıya, bu kadar terbiyesizlik ve saygısızlığa suskun kalınacağını kimse düşünmesin. hele bundan sonra hiç!
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük