Önce "akp" desteğiyle "1453" diye bir taraftar grubu kuruluyor.
Bu taraftar grubu maçtan önce "bugün bir pratik yaşanacak" şeklinde tweetler atıyor.
Çeşitli spor yazarları 1453 isimli bu taraftar grubunun kuruluş amacına ilişkin onlarca yazı yazıyor.
Maça her nasılsa olay çıkabileceği kendilerine malum olmuş olan 4 tane savcı da gidiyor.
Maç esnasında "birileri" sopalar ile kendi taraftarlarına saldırıyor.
Son dakikalarda Beşiktaş takımı futbolcusuyla, seyircisiyle gol atmak amacıyla kol kola girmişken, birileri sahaya girerek "tekbir sesleri" ile ortalığı karıştırıyor.
O esnada Şamil Tayyar adında bir densiz, BJK taraftarına şerefsiz deme cüretini gösteriyor.
Maçın hemen sonunda Hakan Şükür adındaki yalaka, daha maçın akıbeti belli olmadan, olaylar hakkında bir araştırma dahi yokken, "bu olaylar planlı bir provokasyondur" diyor...
Herkes bilmelidir ki Çarşı, o stadın üst katında (!) oturmaktadır.
Bugün statta tüm o yaşananlar, Gezi Parkı eylemlerinde hükümetin ve günümüz antidemokratik yaklaşımların tamamına çanak tutanlara karşı tavrını ve tepkisini en net şekilde ortaya koyan; bu tavrıyla da "halkın gönlünde bir kez daha taht kuran" ÇARŞI GRUBU' na karşı yapılan planlı ve açık bir itibarsızlaştırma kampanyasıdır.
En vasat polisiye filmlerde bile sorarlar, "düşmanınız var mı?" diye; siz Beşiktaş' a ya da Çarşı' ya kin, nefret ve düşmanlık besleyen birini tanıyor musunuz?
bir fenerbahçeli olarak Türkiye' nin en sevilen taraftar grubu Çarşı' ya karşı yapılan bu itibarsızlaştırma ve ülkemizin en köklü kulüplerinden birisi Beşiktaş' ı gözden düşürme kampanyasına alet olunmamasını özellikle temenni ediyorum...