malum ülkemizde öğretmenler bile tembel. ilkokul 5. sınıfa kadar yaptığı yazılıları kendi okumayıp o küçük heyecanlı bebelere okuturlardı. hani kötü de olmazdı, bol keseden eşe dosta dağıtırdık puanları -sınıfı geçirdiğim arkadaşlarım bile olurdu-.
geçenlerde bir arkadaşla görüştük. ilkokul mevzuları falan derken bir baktım bana sövmeye başladı, ''oğlum var ya senin yüzünden matematik özürlü oldum şu hayatta, nasıl olsa 5 alıyoruz diye yüzüne bile bakmadık. (...) (biraz ironik de olsa) şimdi 1/2'nin yüzde elli olduğunu zor anlıyorum amk, bari zorla da olsa bakardık, öğrenirdik birşeyler... bi' de ben bankacı olacağım lan!'' diyerek de bitirdi.
tabii ki ne desem boş. doğal olarak o zamanlar ayaklarıma kapanmalar, rüşvetler falan derken ''seve seve'' yapıyorduk. böyle olayları öngörecek bir velet olsam zaten yazılı okumazdım herhalde. neyse hayat böyle garip işte.