naif bir film. ancak bana göre herkesin dediği gibi japon kültüründe bunalım yaşayan iki insanın buluştuğu bir film değildir. ne bob'un ne de charlotte'un japonya'yla ilgili pek bir sıkıntısı yok. asıl problemleri ikisinin de hayatta ne yapacağını bilememesi ve ilişkilerinde mutluluğu yakalayamaması. ikisi de birbirinde bu sıkıntıyı gördüğü için bu kadar derin bir bağ kuruyorlar. charlotte'un tapınağa gitmesi, kişisel gelişim CD'leri dinlemesi ve tüm şehri tek başına gözlemlemesi hep bir arayış içinde olduğunu görüyoruz. kazma kocası ise onu anlamaktan çok uzak.
özellikle karaoke sahneleri insana keşke ben de bu kadar içten eğlenebilsem dedirtiyor. kültürel şoku falan boşverin, eğer siz de hayatta devamlı bir arayış içindeyseniz keyifle izleyebileceğiniz bir film. peki bu arayış bir yere varıyor mu? bu gibi varoluş sıkıntılarını irdeleyen filmlerin çoğunda olduğu gibi muallakta kalan bir son ile baş başa kalıyorsunuz. bir yere vardığı yok.