deli dolu gecen bir gecenin
alkol kokulu sabahlamasinda,
gecenin rengi ha parliement mavisi oldu olacak bir vaktinde,
sokagin bir kösesine dinlenmek,
kimselerin olmadiği sokaklarin sesini dinlemek için,
oturuldugunda,
cepte kalan son bankonotu gemi yapip,
yagmur sularinin kanalizyona aktiği gidere
hergelece birakip,
kahkalarla gülmek,
paradan yapilmiş gemi
sekiz cizerek rotasini cizerken
o hergelece gülüş yerini cincin cinlayan kahkalara birakir.
cepte bin lira para yoktur
eve tabanvay yürünmek mecburiyeti vardir.
hiç bir pişmanlik duyulmadan tıpış tıpış yürünür.
üzerinden yıllar geçer.
bu unutulur üzerine küller örtülür.
fakat günün birinde unutulmuş hatira
bir volkan gibi patlar,
tam da milletin beskurus fazla karsindaki kaziklamak için
göt attiği bir yerde birden hatirlanması,
hassiktirin denmesi ve haydi bana eyvallah denmesi.