boraltan köprüsü

entry68 galeri video1 ses1
    21.
  1. 2. dünya savaşı'nın son zamanları... yıl 1944... türk tarihinde kara bir leke...

    sovyet rejiminde gördükleri türlü zulümlerinden kurtulmak isteyen, kırım türkleri, mavi alay isminde bir birlik kurup, türkiye cumhuriyet'ininde bilgisi dahilinde nazi almanyası yanında ruslara karşı bağımsızlık mücadelesi yürütüyor... stalingrad'a kadar gelen almanlar için stalingrad savaşı sonrası rüzgar tersine dönüyor. ve şehir şehir, köy köy rusya'dan çekilmek zorunda kalıyorlar.

    bu mavi alay'ın sonu oluyor...

    birlik kısa sürede dağılıyor, ve kızıl ordu'nun ülke genelinde başlattığı kominizm karşıtı herkesi içine alan insan avının hedefi haline geliyor... kadın çocuk binlerce kırımlı türk vahşice katlediliyor...

    146 kırımlı türk ( çoğu kaynakta azeri türkü olarak geçer) bu soykırımdan kaçmak için, kardeş dedikleri türkiye'ye... aras üzerindeki, boraltan köprüsünden geçerek türk sınır karakoluna sığınıyor... bu silahsız 146 türk, karakolda son derece misafirperver şekilde karşılanıyor, karakol komutanı kendilerine karşı son derece sıcak davranıyor.

    aynı gün boraltan köprüsünün karşı tarafındaki, türk kardeşlerimizin peşinden gelen kızılordu mensupları tarafından karakola sert bir şekilde bir talep geliyor. "mültecileri geri iade edin" bu talep reddedilmeden önce ankara'ya iletiliyor. karakol komutanı ve türk mülteciler gelecek haberden o kadar eminler ki... kendilerini son derece güvende hissediyorlar... ankaradan gelen karar kesin ve nettir...

    ''esirleri derhal iade edin''

    bu karara karakol komutanı ve 146 türk mülteci inanamaz. karakol komutanı mültecileri gruplar halinde geri göndermeye karar verir, gönderilen ilk grup karşıya geçer geçmez, türk askerleri ve geride bıraktıkları akrabalarının gözleri önünde vahşice kurşuna dizilirler... karakol komutanı durumu tekrar ankara'ya bildirir ve iadenin devam edip etmeyeceğini sorar. gelen cevap türkiye tarihine kara bir leke gibi düşer...

    ''ülkelerine iade edileceklerdir"

    bu emir karşısında mecbur kalan karakol komutanı... o türkiye'ye sığınan, türkiye türklerini kardeşi olarak gören türk mültecilerini kızıl orduya iade eder...

    köprüden karşıya... ölüme giden türkler bu ağıtı tutturur... arkalarında gözü yaşlı genc bir türk komutanı ve onlarca mehmetçiği bırakarak...

    ''düşman bekler karşıda, önüne kattı beni... can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni...

    dönüp seslendim geri, merhametsiz birine... beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine''

    o gün 146 türk, kızılordu tarafından kurşunlanarak katledilir, türkiye cumhuriyeti kandaşlarını kendi elleriyle ölüme göndermiştir. o dönem türkiye cumhuriyeti'nin başında ismet inönü vardır.

    2. dünya savaşından sonra, halkın içinde gezerken, yanına yaklaşan bir çocuk kendisine sorar ''amca amca, beni yıllarca niye şekersiz bıraktın'' ismet ünönü'nün yüzlerce babasız bıraktığı türk çocuklarını umursamayarak verdiği cevap ''yanlışın var çocuk, ben seni babasız bırakmadım''

    ayrıca ekstra bir bilgi, boraltan köprüsünde görev yapan türk komutanı, görevini bitirip evine döndüğünde, intihar ederek yaşamına son vermiştir...

    ağıtın tamamı: https://www.youtube.com/
    0 ...