tam 2,5 yıl sonra dışarıda çakalların, içerideyse sahte taraftarların kafa göstermek için boşluk bulduğu bir döneme girmiştir. iki buçuk yıldır "bükemediği eli öpmek" mecburiyetinde kalanlara sonunda gün doğmuştur. iki sezondur 10'ar 20'şer puan fark yiyen takımların fırsatçı taraftarları bir bir yeniden piyasaya dökülmüştür.
yıllardır taraftarlıklarını "başarılara değil renklere aşığız" ile açıklayan iki yüzlüler 3-5 galibiyetle sarhoş olmuş, ayakları yerden kesilmiş, kendi takımlarını derhal bir kenara bırakarak rakiplerle alay edebilmek için fırsat kollamaya başlamışlar, şimdiden "ehu ehu ehu 6 atarız, 7 atarız huhahahu" triplerine girmişlerdir.
lakin bu atmosferde gözden kaçan çok önemli bir ayrıntı var. ister kabul edin ister etmeyin, bu ligin "hala" en kaliteli ve potansiyelli kadrosu galatasaray'dadır. aynı zamanda galatasaray "hala" bu ligin gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörüne sahiptir (bkz: kriz yönetimi). ha, bir kötü haberim daha var, malesef "hala" eylül ayındayız.
yani diyorum ki, hacı topla o ağzından akan salyayı, lazım olur.