şaşırmadan dinlediğim bir haberdi bu.çünkü dünkü yazıyı okuduktan sonra emin çölaşan nın artık gerçekleri söylemesinin bazılarının çıkarlarına hükmedeceğini fark ettim zaten bu yazıyı okuyan herkes anlamıştır herhalde. yazık olmamıştır zaten öyle bir gazete emin çölaşana yakışmıyordu. düşünsenize baskı görerek haber yapan bir gazetenin nasıl bir anlayışı olabilir?
''yahu,bu gazete ince neden?''dediğim her sabah sayfalarını çevirirken ,dişe dokunur haber okumazken ,sadece köşe yazarlarıyla yetinirken; dünyada olup bitene elini değdirmeden yazılmış büyük puntoları okurken ''ben bu gazeyeyi neden okuyorum?''diyorum. sonra anlıyorum emin çölaşan'ı okuyunca...
demek artık ne anlamak için çabalayacağım bir gazete,ne de okumanın haz verdiği bir yazar olmayacak.