özellikle son yıllarda canımı çok sıkan veya beni fazlasıyla sevindiren şeyleri sana açmaya ihtiyacım var sözlük.
ergen olduğum lise yıllarında özenerek başladığım uyuşturucuyu ''alkolik'' bir arkadaşımla, alkollü iken ettiğimiz muhabbetin bana uyuşturucuyu bıraktıracağını hiç düşünmezdim. başlarda uyuşturucuyu bırakmayı hiç düşünmüyordum. bağımlılık yapmayacağına inanıyordum. zamanla bağımlılık yaptığının farkına varınca panikledim. bırakmayı deniyordum fakat dayanamayıp ediniyordum. ertesi günkü pişmanlığımdan, bir sonraki gün eser kalmıyor gibiydi. ''olsa da içsek'' diye diye artık hemen her gün içiyordum. artık halsizlikten gözlerimi açamıyor, günde 15 saat uyumama rağmen, hiç uyumamış insan kadar halsiz oluyor ve sürekli esniyordum. tüm bunlar üç sene kadar devam etti ve bunun sonunda artık yaşlı insanlardaki kadar sağlıklı bir hafızaya sahibim. en güzel tarafı ise bıraktıktan sonra halsizlikten tamamen kurtulmam. yeniden doğmuş gibiyim.
uyuşturucuyu bırakmam aslında hayatımda çok şey değiştirdi. benim uyuşturucuya son vermemi sağlayan aslında içtiğim alkol değil, alkolün çok iyi bir şekilde zihin açmasıydı. sanılanın aksine alkol kararınca alındığı zaman müthiş rahatlatıcı ve düşündürücü etkiye sahip. bana yıllarımı kaybettiren, asosyal yapan, unutkan ve düşünmekten bihaber biri olup çıkmama neden olan esrar'ın bana ne kadar zarar verdiğini geceleri arkadaşımla içip içip ettiğimiz sohbetler sayesinde anlamıştım. sadece bu değil. bu süreçte öylesine değiştimki, düşünmekten ve sorgulamaktan dinsiz bir olarak çıktım. ve nedense evinin dibinde bir kuytuda içtiğim, hayatını dine adamış, içki denince yüz ifadesi değişen yengem bügün bana eskiye oranla kişilik olarak ne kadar iyi yönde geliştiğimden bahsediyor. içki benim dinsiz olmama sebep oluyor fakat dışarıdan sığ diye nitelendirilebilecek yengem, ahlak konusundaki olumlu yanımdan bahsediyordu. halbuki gerçekten dindar biriyken çevreme karşı ne kadar da umarsız ve rahatsızlık veren bir insanmışım.
demek istediğim şey alkol güzel bir şeydir falan değil. sadece alkolü insanların gözünde bu kadar kötü göstermenin, düşünmesi istenilmeyen toplumların, yetiştirilmesi ve bu yolla gönüllerinin hoş tutulmasının bir yerde sağlandığına inanıyorum.
içki ve ahlaksızlığın bu denli iç içe sokulması beni bu yüzden fazlasıyla rahatsız ediyor. bana kalırsa ahlak, insanın hiçbir şekilde hiçbir kurala bağlı kalmadan insanların daha tabii bir yolla yaşatması gereken bir olgudur. dinler insanların ahlaki olarak sahip olduğu bazı şeyleri sahiplenir. tabi bir yerde bazı kurallar eksik kalır. çünkü her insanın ahlak anlayışı kutsal kitaplarda bulunan sınırları aşamayacak diye bir şey yok. bizler içimizde bulunan güzel duygulara bir cennet adında bir karşılık addederek kendimize en büyük saygısızlığı yapıyoruz. hayır! bizler ahlaklı ve dürüst bireyler olduğumuz için iyi davranıyoruz. bunun bilinciyle yaşarsak cennet için gereken bazı şartlara uyduk diye değil, şartlardan bağımsız olarak, karşılıksızlık olarak iyi olduğumuz için manevi olarak kendimizi daha iyi hissedebiliriz.
bir arkadaşla yapılan içkili bir sohbeti eseri olmak beni rahatsız etmiyor aksine mutluluk veriyor. dinsiz kişiler ahlaksızdır, alkolik kişiler anarşist, sapık, düzenbaz ve umarsızdır gibi kalıpların siyasette ne denli keskin sınırlara neden olduğuna bakarak bazı yanlışları görebiliriz.
bilmiyorum birileri buraya kadar okur mu ama bu en içten girdiğim entrydi.
''herkese iyi geceler'' diye bitirmeyi planlıyordum ama yine sabah oldu...