günümüz şartlarında pek de iş imkanı bulunamayan bölümdür. buna istinaden açılan her üniversitenin açtığı ilk bölümlerden biridir muhakkak. vazgeçilmez olduğu gibi tek kalemde silinebilir bir bölümdür. okumak için üstün bir genel kültüre ve sağlam bir sabır hacmine sahip olunması gereklidir. ha ben demiyorum ki çok kültürlü bir bireyim ama burada sidik yarıştıracak da değilim.
en zoru ise bu durumu akrabalara açıklamaktır; bir akşam misafirliğinde bölümünüzü sorarlar. ( muhabbet haddine ulaşmıştır konuşacak konu kalmayınca kaset okula sarılır.)
akraba: ee yeğenim senin okul nereydi ?
ben : bla bla bla üniversitesi
akraba: ooo çok iyi, bölüm neydi ?
ben : tarih
akraba: hee.. tarih öğretmeni olacaksın yani, neyse hayırlısı olsun.. ( en acısı da bu işte, tarih bölümünün yadsınamaz görünmezliği, ardına gelen ''hayırlısı olsun'' öbeği ise aslında bir acıma söylemi.)
ben : aslında bir bakıma evet, ama formasyon gerek. benimkisi düz tarih. (düz tarih kelimesini terminolojiye katmış olduk)
akraba: neyse ya sıkma canını sen. ( hayda ne oldu ki şimdi, canımı sıkayım. ben 32'lik tercih kağıdına 26 tane tarih döşemisim.)
gibi bir diyalogla karşılaşacaksınız allah şimdiden sabır versin. her şeye rağmen ülkemizde bir çok genç kızımız, yiğit oğlanımız bu bölüme gitmek ister. tarih okuyorum dediğinizde aslında ben de çok tarih okumak istemiştim gibi cevapla karşı karşıya kalacaksınız, hazır olun.
buna müteakip 2. sınıfına geçtiğim bölümdür, osmanlıcam da gayet iyi doğrusu. bakalım bu süreçte tarih bize ne gösterecek; polis mi olacağız, öğretmen mi, yahut şansımızı zorlayıp akademisyen mi olacağız. aksi halde mezun olduğumuz günün sabahı uyandığımızda ne halt edeceğimizi düşüneceğiz. yolumuz açık ola yoldaşlarım.. güç sizinle olsun..