emin çölaşan gibi gazetedeki muhalif bir sesi barındırıp objektifliği yakalamak ve bunun yanında ülkenin her kesimine hitab etmek varken -ki zaten şu zamana kadar yaptıkları da buydu; faraza, ben gazetemden başka bir gazete alıyorsam hürriyet oluyordu: emin çölaşan için tabi ki de, şimdi onu da almam gider güneş alırım, el değiştirmiş sözcü alırım ne bileyim muhalefet yapmayı bileni alırım, iktidarı ne de olsa her yerde görmek mümkün*- işine son verip, kimlerin arkasında olduklarını gösterdikleri durumdur. biz bu arkalarında olma hikayesini bilmiyor muyduk? tabi ki de biliyorduk, eşsiz küresel sermayenin tabi ki de ve larry king'in!!!
kaldı ki bu gibi bir eylem farklı sebeplerden de gelişmiş olabilir, mesela maaşın yeterli bulunmaması gibi, emeklilik gibi ya da benzeri herhangi bir konu gibi.
aksi halde çoğu insanın tahminleri doğrultusunda* işine son verilmiş ise ve sözlüğümüz gibi güzel her görüşü, göremeyeni, görüşmeyeni bünyesinde barındıran sözlüğümüzde "çok da iyi yapıldı hürriyete yakışmıyodu ki" gibi sözler sarfediliyorsa, burdan moderatöre bir çağırım olacaktır:
silin beni ve benim gibi olanları eğer bilgiye, doğruya giden yol buysa!