umarım iktidar odaklı bir ayrılma değildir, yoksa muhtıra karşısında mazlum edebiyatı yapıp medyaya karşı dikta rejimi uygulamak gibi bir gaflete düşülmüş olur ki bunun da darbeden pek farkı olduğunu söyleyemeyiz sanırım...
yıllardır sesimizi yükseltmemize izin verilmiyor diyenlerin farklı sesleri susturmakta bu kadar usta olması ne kadar ironik! insanın aklına ister istemez demokrat parti geliyor doğrusu; aynı popülizm, aynı güce tapma ve güçlünün yanında olma, aynı nabız-şerbet ilişkisi, aynı ezilmişlik...
not: emin çölaşan ın işten çıkarılması/çıkması her sebepten olabilir; ben yalnızca bunun iktidar odaklı olması halinde ortaya çıkan durumu irdeledim...