Adler, insan tanıma sanatında buna birkaç örnekle ışık tutar.
Hastalarından bir kadın, rüyasında kocasının evlilik yıldönümlerini unuttuğunu, kendisinin de bunu kocasına sitem ederek hatırlattığını gördüğünü söyler. Kadının çocukluğuna inilir, geçmişine gidilir. Kadın, çocukken teyzesinin ona tahtadan oyma bir kaşık verdiğini, çok sevdiği bu kaşığı çay’ın kenarında oynarken düşürdüğünü ve kaşığını kaybetmenin üzüntüsünü uzunca yıllar yaşadığını söyler. Evliliği de kayıp gitmesin, yitirilmesin diye mücadele verir kadın, tıpkı kaşık meselesinde olduğu gibi.
Aynı kadın bir başka rüyasında, kocasıyla yüksekçe bir yere çıktığını, fakat yükseklik korkusu nedeniyle düşüp kaldığını görür. Burada yükseklik aslında kocasının onu bırakması sonrası yaşayacağı korku ve felakettir.