bizzat yaşanmış bir olaydır. Samsun'a giderken Çorum'da yanımdaki yolcu iner ve Merzifon'a kadar yanım boş yolculuk ediyordum. Sabaha karşı Merzifon'a vardık. Merzifon'da yanıma biri oturdu. Ben de çok uykuluyum, uyku sersemiyim. Şöyle bir gözlerimi perdeleyip bir baktım adama. Adam 40-45 yaşlarında felan, normal giyimli, senin benim gibi bir adam. Neyse zaten uykum kaçtı, ikram servisi de başlamak üzereydi; ben de doğruldum. Adam benim doğrulduğumu görünce. hemen bana bir soru sormak için poziyonunu aldı, ve o sözcükleri, cümleleri söylemek için tam ağzını açtı ki aman Allah'ım böyle bir koku olamaz. Resmen doğadaki bütün bok, osuruk, lağım, ceset, leş, çürümüş şeyler esansları birleştirilmiş yeni bir biyolojik silah keşfedilmiş ve insanlık üzerinden denenmesi için bu adam prototip seçilmiş. Adamın ağzı sanki doğrudan makata bağlanmış. Zaten hiçbir şey yememişim, bildiğin kusacaktım. Artık sikerim görgüsünü, ayıbını dedim. Elimle burnumu kapatarak adama cevap verdim. Adam benim verdiğim cevaptan tatmin olacak ki, hostesi çağırdı.
Adam- Samsun köy işleri üst geçit var mıdır?
Hostes- (Sanırım kokuyu hissetti ve kısa bir baygınlık geçirip kendine geldi) Hangi üst geçit?
Adam- Köy işleri
Hostes- (Adamın ağız kokusu gittikçe ağırlaşmaya başladı ki adam bir an evvel gitmenin yollarını yapmaya başladı) Nerdeki köy işleri?
Adam- Samsun
Hostes- (Ses tonunu aşırı bir şekilde yükselterek) Tamam üst geçite bırakırız seni.
Adamın üst geçit ile ilgili ne sıkıntısı olduğu ise hala bir sır perdesi, keza Allah'tan ben kafamdaki kaslara savaş açıp yaklaşık bir 2-3 saat 180 derecelik bir oturuş pozisyonu ile yolculuk edip, adamdan önce indim.