sözlük yazarlarının anıları

entry203 galeri video1
    53.
  1. an itibariyle aklıma gelmiş garip bir anımdır.

    3 yıl önce, taksimde bir bara gidip arkadaşlarla içmiştik. çok fazla sarhoş olmuş ve yanımdakiler farkında bile olmadan, ne yaptığımı bilmeyerek dışarı, istiklal caddesine doğru çıkmıştım. istiklal caddesinden, taksim meydanına doğru yürüyordum. gezi parkının aşağısında, artık yeri orada olmayan, ''55 t'' otobüslerinin kalktığı yere doğru bir kaldırıma çöktüm. yanıma bir adam geldi. adam da mı sarhoştu, yoksa deli miydi bilmiyorum ama bana taksimdeki the marmara otelinin sahibi olduğunu söyledi. ben de ''ciddi misin ağğbii vay bee'' falan diyerek, inanmış gibi-ki gerçekten inanmış da olabilirim hatırlamıyorum- heyecanlı heyecanlı onunla konuşmaya devam ettim.

    adam: ''tabii ya ne sandın'' dedi. ''benim böyle göründüğüme bakma, bir zamanlar çok zengindim'' dedi. adam, o oteli elinden zorla aldıklarını, aslında tapusunun onda olduğunu filan iddia ediyordu. ben de bu haksızlığa sinirlenip '' vay orospu çocukları, nasıl yaparlar bunu!'' diye bağırmaya başladım. çok sinirlenmiştim. bu adama otelini geri kazandıracaktım, gerekirse yoluma çıkan herkesi ezer geçerdim bu amaç uğruna.

    ''hadi'' dedim adama, ''kalk gidiyoruz, otelini geri alacağız''

    adam da sevinçle ayağa zıpladı ve the marmara oteline doğru yola koyulduk. kapıdaki görevliye ''adamın otelini çalmaya utanmıyor musunuz?'' diye sordum. beni siklememişti. adam da bir yandan otelin duvarlarını okşuyor ve ''yeniden benim olacaksın'' gibi bir şeyler sayıklıyordu. kapıdaki herif, bavulları alan genç biriydi. bizi pek siklemiyor, sadece gülüyordu. sonra ben '' yüzüme bak '' diye bağırdım ve adamın yakasına yapıştım. kim olduğunu hiç bilemediğim biri gelip bana yumruk attı. yere yığıldım ve kalkamadım. yarı baygın bir şekilde yürüyordum birkaç dakika sonra. bir kolumu omzuna dayamış o adam beni götürüyordu.

    birlikte meydandaki mc donalds'ın oraya gittik. şu yanında thy filan da olan.. orada bir taşın üzerine oturduk. saat bayağı geç olacaktı ki, sokakta kimse yoktu. adam ''bira alıp geleyim ben'' dedi. ben de bira sevmediğimi, sadece kendisine almasını söyledim. herif gittiğinde tek başıma orada oturuyordum.

    derken bir tinerci yanaştı. elinde torba, içine çekip duruyordu. torba bir iniyor, bir şişiyordu. bu görüntüye nedense kahkaha attım. çok komik gelmişti o an için. karşımdakinin beni bıçaklayabileceği ihtimali beni ne korkutuyor ne de düşündürüyordu.

    çocuk: ''para ver'' dedi. ben de ''param yok'' dedim. ''ama bir arkadaşım var, the marmara'nın sahibi. tekele gitti bira almaya. o gelsin, ondan isteriz'' dedim.

    çocuk: ''taşak mı geçiyorsun lan'' dedi. ben de ''hayır dedim'', ''ne taşağı''. ona beklememiz gerektiğini, beklersek göreceğini söyledim. çocuğun da kafası kıyak olduğundan ses etmedi pek. derken çocuk arkadaşlarını gördü ve yanımıza çağırdı. karşımda sayamayacağım kadar çok tinerci vardı artık. olanları onlara da anlattı. liderleri olduğunu sandığım kişi yakama yapıştı ve ''sen kimi sikiyon lan?'' dedi.

    aynı hikayeyi ona da anlattım ama bu daha zekiydi, hatta o an benden daha zekiydi.

    ''sökül paraları, yoksa delik deşik ederim seni burada'' dedi liderleri olan.

    artık alkolün etkisi azalmaya, kafam yerine gelmeye başlamıştı. işin ciddiyetini anlamıştım ve beynim ışık hızında olasılıklar üretiyordu.

    hiçbir ümidim kalmamış, the marmara'nın sahibi de beni yüzüstü bırakmıştı. gerçi gelse de ne yapabilecekti ki? ama o an başka kimseden yardım talep edemezdim. çok çaresizdim.

    tam çocuk bıçağını çıkarıyordu ki,

    ''tüm paramı ona verdim, sizden önce gelip her şeyimi aldı'' diyerek, o yanıma ilk gelen tinerciyi işaret ettim.

    liderleri sinirli bir şekilde, o çocuğun yanına yürüdü ''doğru mu lan? çıkar bakalım paraları'' dedi.

    çocuk ''yalan söylüyor'', ''ben para falan almadım'' dese de, ben daha inandırıcı bir yalancıydım. o çocuğu gözümün önünde tekme tokat dövdüler ve parayı istediler. çocuk hala ''yalan söylüyor, yok amına koyayım bende para'' diyordu.

    o kargaşa içinde sallana sallana oradan uzaklaştım. giderken arkamdan bir bıçak yiyeceğim korkusuyla birlikte yürüyordum. neyse ki hiçbir şey olmadı. telefonuma baktım, 50den fazla cevapsız arama vardı. bir sürü de mesaj. arkadaşlarım beni aramış, bulamamışlardı.

    işte bu da böyle bir anımdır.
    5 ...