bazı şark kurnazlarının dillendirdikleri, bazı gerizekâlıların da destekledikleri saçmalık.
federe devlet modeli sanıldığı gibi günlük güneşlik değildir. hele ki bunu demokrasiyi çiğnemeden ve bölünmeden yapmak hiç kolay değildir.
1- bu sistem ancak ve ancak bu sistemi arzu ederek birleşen devletler için olumlu olabilir. sonrada federasyona dönen devletlerden hiçbiri bugün ayakta değil. örnek vermek gerekirse:
amerika birleşik devletleri: birleşik krallık'a karşı yapılan kurtuluş savaşında fransa ve ispanya'dan destek almışlardır. sonrasında bu ülkelerin kuzey amerika'daki topraklarının bir çoğunun siyaset ya da parayla ele geçirmişlerdir. sonunda alaska'yı da rusya'dan alınca iş bitmiş midir? nah bitmiştir! abd'de hâlen kuzey amerika yerlileri'nin bağımsızlık istemleri sürmektedir. üstelik bunda da haklıdırlar çünkü abd'yle yapılan antlaşmaların süresi çoktan dolmuştur. kaldı ki başta teksas olmak üzere güney eyaletlerinin pek çoğu en ufak arızada ayrılmaya niyetliler. abd süper güçlükten düştüğü anda parçalanma sürecine girecek ki buna sanıyorum bazılarımızın ömrü yeter.
rusya: tataristan başta olmak üzere türk devletleri hâlen ayrılmaya çalışıyorlar ama rusya tanımıyor. hani çok kolay ya, bilin istedim.
birleşik krallık: iskoçya ve galler önümüzdeki 30 yıl içinde taçtan bağımsızlıklarını ilân edecekler ve taç da bunu sike sike kabûl edecek.
kanada: kanada devlet değil zaten canlarım. çok yanlış örnek. hem teoride hem pratikte kanada diye/gibi bir devlet yapılanması yoktur.
isviçre: bakın bunlar da almanya gibi, bile isteye ve uğraşa uğraşa birleşmişlerdir ve ayrılmazlar.
2- gelelim işin yönetim biçmine:
başkanlık sistemi kulağa hoş geliyor ama bunun geçerli olduğu tek ülke abd'dir. bunun dışında hiçbir devlet başkanlık sistemiyle yönetilmiyor, tabiî diktatörlükleri saymazsak. yarı başkanlık sistemi var en fazla ya da birleşik krallık'taki ve türkiye'deki gibi devletin başı simgesel bir konum. bunun da açıklaması şudur: devletin başkanının sorumsuzluğu gibi bir ilke vardır. cumhurbaşkanı'na şu durumda sorumsuzluk vermenin hiçbir mahzuru yoktur olsa olsa yandaşlarına para dağıtır ama iki gün sonra başkana sorumsuzluk verirsen ülkenin amına kor ve bu yüzden de hiçbir biçimde hesap vermez.
valilerin durumu da var. abd'de halk seçiyor ve eyâletin en üstünde bulunuyorlar. bunlar federal yasalar ve eyâlet meclislerine karşı sorumlular. pekiyi, türkiye'de kime karşı sorumlu olacak bunlar? parti başkanlarının iki dudağının arasındaki kariyerlerini riske atarlar mı sizce? türkiye'de bunu yapabilen tek adam i melih gökçek'tir ki adamın elinde kimlerin ne kasetleri var ama gene de açık açık diklenemiyor.
şimdi düşünün bakalım, türkiye'de federasyon ilân edilirse neler olur?
dağılma süreci başlar.
diktatörlük oluşur.
çünkü gerek avrupa'da ikinci dünya savaşı'na kadar olan başkanlık sistemli devletler, gerekse günümüzde orta doğu'daki devletlerde böyle bir durum var. türkiye demokrasisi bundan 10 yıl öncekine oranla çok daha geriye gitmiş durumda ve hâliyle sıradan bir müslüman diktatörlükle aramızdaki tek fark tayyip'in hâlâ bazı yasalara uyma zorunluluğu. bu sistem değişirse öyle bir zorunluluğu da kalmayacak.