Franz kafka'nın bir böceğe dönüştürerek insanlığa dair en bariz eleştirisini sunduğu "Dönüşüm" isimli romanın kahramanı. ilk etapta bir fabl gibi algılanabilir dönüşüm; çünkü konuşan bir hayvan söz konusu. Oysa Kafka aynı "akademi için bir rapor", "bir köpeğin araştırmaları", "şarkıcı josephine ya da fare ulusu" veya - dolaylı da olsa - "Melezleme" öykülerinde kahraman olarak bir hayvanı yeğler. Bunu bir masal, fabl olsun diye yapmaz, masaldaki bir temayı alıp bürokrasinin uşağı durumuna getirir. Yani Kafka'daki baba figürü nasıl ki Leyla Erbil'de bir "devlet" olarak ortaya çıkar, kafka'nın masallara yaklaşımı da bürokratik süreçlerden geçer.
Gregor'un evveliyatına dair bir bilgimiz yoktur. Zaten öykü - Kâmuran Şipal çevirisiyle- şöyle başlar;
"Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendini devcileyin bir böceğe dönüşmüş olarak buldu" diye başlar. Dikkat edilirse Samsa bu dönüşümü hemen fark etmez, bir süre böcek halinde insan gibi davranır. Yani hâlâ kendini bir insan zanneder. Peki insan olmak nedir? böcek olduğu halde kendini zannettiği veya alıştığı bir biçimde görmek, algılamak mıdır? "Alışkanlık" burada önemli bir kavram gibi görünür.