Geceden kalan gaz kokusu ertesi sabah sokaklarımızdan kalkmamıştı hâlâ. Gece yarısından saatler sonra ara sokaklarda gençlerimiz dövüldü, yerlerde sürüklendi. Süreyya Operasına girip içerdeki sağlıkçıları gözaltına aldılar. Nâzım Hikmet Kültür Merkezine girmeye çalıştılar.
Bütün bunların yasadışı gösteriye karşı halkın güvenliği adına yapıldığını ancak bu Vali iddia edebilirdi!
Hatırlayın, Kadıköyü bizzat Tayyip Erdoğan hedef göstermişti:
Kadıköyden gelip vapurdan inenlerin durumunu görüyorum. Bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil. Böyle buyurmuştu diktatör!
Saldırıların özü bu. Kadıköy gerici olmadığı için düşman ilan edildi.
Antakyada öldürülen Ahmetimiz için Kadıköyde tek kişi sokağa inmese, hükümeti protesto etmese bile, tatmin olmazlardı. istedikleri Kadıköylülerin buharlaşması. Yok olup gitmemizi bir çırpıda sağlayamayacakları için, şimdilik sokağa çıkmamızı engellemeye kalkıyorlar. Hangi saatte ne alışverişi yapacağımıza karışıyorlar. Bizi vapurdan inerken görmek istemiyorlar!
Biz Kadıköylüyüz, Sarıgaziliyiz, Mamaklıyız, Armutluluyuz.
Biz Türkiyeyiz. Özgürlüklerimizi bunlara teslim etmeyiz.
Bir daha geceleri sokaklarımızda gaz fişeği patlaması duymak istemiyoruz. Çocuklarımızın dövülmesini istemiyoruz.
Süreyyada müzik, Nâzımda şiir dinlemek istiyoruz. Elbette özgürlüğü savunacağız, elbette gericiliğe karşı sokağa çıkacağız.
AKPnin savaşının konusu bu işte.
O halde biricik yol örgütlü davranmak.
Türkiye Komünist Partisi sizleri, genciyle yaşlısıyla, işçisiyle öğrencisiyle, esnafıyla aydınıyla tüm halkı her yerde bir araya gelmeye, tartışmaya, örgütlenmeye çağırıyor.