sözlük yazarlarının itirafları

entry163129 galeri video563 ses32
    83765.
  1. kafam çok karışık. arkadaşlarımı doğru seçemememin sorumluluğu altında eziliyorum. en zıt karakterli insanlar nasıl olup da bulmuş birbirlerini anlamıyorum. geçenlerde de biri demişti ki ''siz yakın arkadaş falan değilsiniz, ihtiyaçtan birliktesiniz'' siktir ya deyip geçmiştim. haklı. 3. senenin sonunda itiraf etmek çok acı ama en yakınımdaki insandan aslında nefret ediyomuşum. her yaptığı batar olmuş. ona da benim yaptıklarım. ne acı.

    psikolojik açıdan bi insan nasıl bu kadar yıpratılır sorusunun canlı örneği olmuşum. şartlanmışım, haeketlerim bile değişmiş. suçun hepsini ona atamam tabii. bende de var suç. bildiğin bıraktım kendimi. mal gibiydim, sorgulamadım. bu da böyle olsun dedim hep. nasıl bitmişim, tükenmişim farkında değilim. arkadaşlık değil, zorunluluk olduk.

    bi de erkek kişisi bi arkadaşım var-dı-. öyle normalinden, sevgili falan değil. çok iyi çocuk ne deyim. 2 sene boyunca arkadaşlığın nirvanasını yaşadık. ilk defa bi kızla bi erkeğin hiç art niyetsiz arkadaş olabileceğini gördüm. o kadar güvendim. sonra ne oldu? hani olur ya sen iki arkadaşını tanıştırırsın sonra onlar seni unutup ikisi iyi olur falan. en boktan his. öyle oldu diyemem tam olarak. erkek olanın suçu yoktu. o benimle hep ilgiliydi. hala da öyle, ben istemiyorum onu. kız kişisi güya başkalarının ''arkadaş tapuladığı'' söyleyip eleştirip dururdu. meğersem en büyük kadastro memuru çıktı. en zor zamanlarımda hem ondan hem de erkek olan arkadaşımdan destek beklerken kız kişisi aldı aldı gitti oğlanı. yalnız kaldım. onu kendinin en iyi arkadaşı ilan etti, çevre öyle bilir oldu derken şey gibi kaldım afedersin.

    ergence şeyler bunlar ama gerçek dost sandığın kişilerin bu denli çabuk başkalaşması insana hayrete düşürüyor. ve ne yalan söyleyeyim çok da üzüyor. ha ne yaptım, erkek kişisiyle konuşmama kararı aldım. biraz uğraştı tabi konuşmak için sonra o da bıraktı e doğal. o kız hala en yakınımda. bazen ona tiksinir bakış atarken yakalıyorum kendimi, önce utanıyorum sonra da siktir edip önüme bakıyorum. o da beni sevmiyor farkındayım. söylediği her şeye tamam deyip geçtiğim günlerdeki gibi sevmiyo en azından. tanrıçalaşmayı çok sevdiğinden itiraz kabul etmemesi onu diğer kişiler tarafından dışlanmaya mahkum etti. etrafındaki bi avuç insan da- benim de bulunduğum grup- artık alarm vermeye başladı farkında değil, üzülüyorum bazen ona, ama sonra geçiyor.

    bir sene sonra onu bir daha hiç görmeyeceğimi düşünerek avunuyorum, sabrediyorum şimdilik.

    bu kadar.
    3 ...