bugün 10 eylül 2013, salı.
ahmet atakan dün başına isabet eden gaz fişeğiyle öldürüldü. senaryo yine aynı; katil aramızda.
emri veren bir başbakan, öldürülen bir genç, yüreği yanan bir genç ve umarım pişman olan bir polis memuru.
31 mayıs akşamından bu yana öldürülen 7 genç, ahmet atakan.
o öldürüldükten sonra sosyal medya, öldürülmesini kınamak için bi' nevi ayağa kalktı.
ve sahte devrim insanları, twitter şovalyeleri taksim dayanışması da hemen hortlayıverdi; "19.00'da taksim'deyiz!"
tam 7 genç öldü, yüzlercesi yaralandı. bugün buna rağmen hala şuursuzca 'ellerimize karanfiller alalım' demek, anca asosyal hayatını 'direniş' adı aldınta renklendirmeye çalışan, neye ve kime hizmet ettiğini asla bilmeyen, 3-4 aydır neler olduğunu tam kavrayamamış olanların işidir. bakın güzel kardeşim, taksim'e 19.00'da çıkmak belk bir gencin daha ölümüne sebebiyet verebilir. polis sana üşenmez tomayla suyu, fişekle gazı sıkar. artık bombok beyinlerinizle gencecik fidanların ölümlerine sebebiyet vermeyin. ey genç kardeşim! sen de bu şuursuzların lafıyla hareket etme anneciğin babacığın üzülmesin, onları ağlatma. tek yol devrimdir ama devrimin tek bir yolu yoktur; özgürlüğünü, kurtuluşunu aramak için çareler üret!