çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü; ölümün acımasızlığı herzamankinden beter; gidenler, gelenler, düşenler... ahh zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar. düştük yola, güzel şeyler bulmak umuduyla, ışıklarıyla büyük şehirler yol oldu bize, iz sürdük yalnızlığa... diyor o muhteşem kardeşler *
dedikleri gibi çılgın bir zamandır yaşadığımız. insanın birbirinden en çok uzaklaştığı, söylenenlerin anlaşılandan öteye gitmediği, onca ayar ve eleştriye rağmen inanılan fikirleri hala savunmanın manevi ağırlığı ve dahası...
bir insan başka bir insana fikrinin zıtlığı nedeniyle hayvan diyebilme hakkına sahip midir acaba. bu tür bir durumda olana böyle bir lafın denmeyeceğinin yanısıra denmesi durumunda diyene aynı lafı iade etmenin de yanlış olduğunu gayet iyi bilmekteyim. ama nedeni insanı düşünceye sevkediyor, ha nedeniyle birlikte dense belki diyen de 'hakkaten öyleymişim' der. ama hayvanlık teşkil etmeyip sadece zıt fikir teşkiliyatından ibaret bir fikirden ötürü denmişse garibine gider insanın. belki nickin anlamı olan mücadele lafına sinirlenip söylenmiştir, fakat bu lafın bu kadar koymasının hiçbir mantığı olamaz. 'mücadele' o kadar fena bir laf mı acaba, hani herhangi birşeye olan direnişi ifade eden bir kelime... hani şu an bunu okuyan veya okumayan, duyan ya da duymayan, bütün insanların yaşamla ve karşılaştığı haksızlıklar, adaletsizlikler, dengesizlikler, dengesizler ve daha nicesiyle olan direnişini ifade eden bir kelime... böyle bir lafa olan hazımsızlık niyedir acaba?